Cuma, Ocak 27, 2006

Kaotik İşleyişler

Ucmam, ucamam, dedim
Kacmam, kacamam, dedim
Ne Clark Kent'im ne Supermen'im

Kacari yok, cissss. Ne gunleri, haftalardir kendime bunu kabul et ve kacama bundan diye telkin etmeye calisiyorum. Insansin sen. Hatta kadin. Hassas oluver. Yapama. Uzat tirnaklarini, torpule ve boya onlari, zarifce buk bilegini, salinaraktan konusmana eslik etsinler. Nafile. Bunye alismis zorlanmaya.

Düella, derdin ya hani, sen yapmazsan yapacak biri bulunur elbet, salla, diye. Senin crash course'larina inanmiyorum artik. Kimse yok iste bu çöpü toplayacak. Kac senedir ortada durmakta. Beni daraltmakta. Is basa dustu. Beni cok seven birileri bir anda gelsin ve 'hadi bakayim, sen sadece kucuk bir valiz yap ve onden git, ben hallediyorum, sen rahat ol ve o guzel kafani boyle seylere yorma' desin diye bekliyorum. Umutlarimi yitirerekten. Ayaklarimi uzattigim yerden yavas yavas cekerek.

Arada evi de satiliga cikardim. Haitili bir emlakcim var. Oyle neseli ki nesesi beni umutsuzluga dusuruyor. Bu kadar neseli biri kesin isini ciddiye almiyordur diye konusuyor Saturn'um kotumser kotumser. Tabii bunda hesap makinesiyle evin fiyatiyla %5.25'lik komisyonunu carpamamasinin da etkisi var.

16 Subat'ta Istanbul'a gidiyorum. Iki is gorusmem var simdilik. Birini aylardir aportta tutuyordum da oteki headhunter'in dedigi kadariyla "sektorunde lider bir kurulusla" gerceklesecek. Turkiye ve kemiklesmis soylemler. Amerika ve kemiklesmis hayatlar. Ya sundadir ya bunda. Helvacinin kizi ya soylemimi ya hayatimi yumusatir belki. Bir yere sigdirir.