Cuma, Mart 06, 2009

Okul Müdiresi

Ceycey edebiyat mezunu ya, aklıma geldi geçen gün. Yok mu senin öğretmenlik hakkın, diye sordum. Alacakmış birtakım kurslara gidip. Önceleri yeltendiğinde vermemişler. Daha muhtaçları kabul etmişlermiş. Bizimki kocakafa diye ihtiyacı olmaz demişler. Ne olur ne olmaz, diye becerip alacakmış ama yine de. Olacağı Bodrum’da kolejde hocalık. Bizim aklımızdan geçen yani. Layt bir iş hayal ediyoruz. Hem özel okul ücretleri memur maaşından hallice olur. Ayda 3000 lira alsak kral biziz yerli Bodrum’da. İyi bir rakam bu. Ne sürünürsün ne de beynin tecavüze uğrar. Temiz temiz.

Düella da istedi hocalık. Kasaba ileri gelenliği için değerli bir kabul ortamda hoca’nım olmak. Hoş, Bodrum ne kadar kasabaysa artık. Bodrum olmasın. Özel okulu olan başka bir yazlık mekan olsun. Bodrum lafın gelişi.

Dedim, sen ne hocası olabilirsin ki? Siyaset okumuşlar ne hocası olur? Tarih hocası olurmuş. Olur mu ki? Ben bilmiyorum bu işin raconunu, gereğini. Zaten sonra vazgeçti. Resim hocalığında karar kıldı. Böylece sınıf sessiz olurmuş. Huzur olurmuş. Önlerine boyaları alıp susarlarmış. Sormazlarmış. Kendi de boğaz patlatmazmış. Sanki sessiz kalmayı becerebilirmiş gibi.


E, peki ben, dedim. Benden ne hocası olur?
Bir süre durdu.
Düşündü.
Sonunda benden müdür olabileceğini söyledi.