Pazartesi, Ocak 17, 2005

Saksuka Saka da Suka

Istanbul’a gelmeyeli 8 ay olmus. Memleket aktif, dinamik, heyecanli tabii ki. 8 ayda top 20 listesine tanimadigim 15 adam eklenmis. Semranim’dan haberdardik da ettigi kilit laflar gunluk muhabete eklenmis. “Ol-maz, ol-maz”, “Asikim diyorsun. Senin miden genis mi? Rap rap rap rap” gibi repliklere hemen alistim.

Cumartesi aksami herkesler ve ben Namli’da agir kebap hafif muhabbet sonrasi Cahide 15 isimli eller havaya janti Taksim barina gidecektik. Ertesi sabah erkenden Avusturya’ya kayaga gidecek olan sosyete kankalari ve butun enerjisi ancak spora ve ise yeten arkadaslari eleyip elbet. Taksiyi bes kisiyi almasi icin ikna ettik ki Dilocan’in son dakika satisiyla dorde indik. Dilocan gitti, seviye dustu tabii ki. Ellerimizi sosyetik ortamlarda kaldirmamiza gerek kalmadi. Solugu direk Meis’te aldik. Okan ve orgcusunun program yaptigi Meis’te Düella'nın itibari sayesinde sahnenin hemen onune masa atildi. Okan Pelinat nerede diye sordu. Pelinat'a selam soylendi. Pelinat yoktu ama baska Amerikali vardi yerine. Okan, ”Amerikaaa, eller havaya” diyerekten gaza getirdi ve butun gece kurtlar dokuledurdu. Istek parcalar peceteye siralandi. Of Of, Kirmizi, ve tabii ki de Saksuka. Saksuka’da Tekirdag cingene usulu oynaniyor. Eller onunuzdeki sanal bir carki cevirirmis gibi ileri geri oynatilmak suretiyle. Bir sure sonra Berker’in de gruba eklenmesiyle Eller Havaya cografyasina Moskova da katildi. Berker once ortami kinadi sonra o da koyverdi ve icindeki amele ruhu daha fazla bastirmasina gerek olmadigina karar verdi. Bardan dort sularinda cikarken Okan bir daha Saksuka’ya baslayinca montlarimizla aynen gerisin geriye donup bir kez daha cark cevirdik. Sahneye ciktik, Okan’i optuk, resimler cektirdik sonra su meshur Smash’e gidip 19 yas civari citirlarin ortamina girildi. Stajyer cocuklar ve yeni universiteli bebelerle kesisildi. Yuz yildir duymadigim Sinanay Yavrum calarken sarkinin sozlerini ahalinin bilmemesine ragmen bizim ezbere biliyor olmamiz canimi acitti. Sonra Karabiber. ”Meze yapip harca beni”’yi Rusca’ya ceviremeyecegini hatirlatan Berker, dagilmis kafamda ”Make me an appetizer then spend me” gibi cumlelerin gecmesinin musebbibidir. Turkce sonradan nasil ogrenilir ki? Zor. Ben bu dili bir kez daha cok sevdigimi anladim. Az kelime ama her kelimesi bir baska aleme acilan ifade butunleri.

Sabah 6 sularinda Beyoglu’ndan yukari yururken sevgilisinden ayrilip cilginca icmis bir sarhosla kadin-erkek iliskileri tartisildi. Kizilkayalar’da durum doner, sarmisakli hamburger sirasinda icerideki kalabalikta Italyan taklidi yapan Turklerle Ingilizce konusan Düella Carsamba cikacagi Italya gezisindeki durak yeri olan Dolomiti pistlerinin nasil oldugunu danisti. Düella'ya sazanligi hatirlatildi. Akli ciftlesmekte olan Berker Turkiye’de bu islerin zorlugundan sikayetci; Düella aksini iddia edici. Derken Berker iki cocugu cevirdi ve Düella'ya madem oyle begendiyse onlarla gitmesini soyledi. Düella da o anda karar veremeyecegini, kil dagiliminin onemli oldugunu soyler. Cocuklar 20 yasinda yoklar ve dumurlar. Düella'ya saygiyla isterse onlarla gelebilecegini soylerler. Cocuklardan biri abisinin de Moskova’daki Fenerbahceliler Dernegi uyesi oldugunu ve onu taniyip tanimadigini sorar Berker’e. Moskova’da boyle bir dernek kurma ihtiyaci hissetmis yurdum insanina bir hayret daha gonderdim. Iskembeciye gecilir. Belden yukari cikamayan ve bagirma kivamindan asagi inemeyen sohbette ihtiyar isletmeci kem gozlerle bizi suzer. Düella bir daha oraya iki yil ugramayacaktir. Muhabbete evde devam edilir. Namaza kalkmis mahalleliye sabah sabah Düella'nın arabasinin alarmi, balkondan arabada CD arayan Alex'e yer tarifi bagirtisi, gumbur gumbur sarkilar ve kikirikler dinletilir. Pazar sabahi bogazda kahvalti sozu verilmis diger kankalar saat 10 sularinda telefonlari caldirmaya baslarlar; hatta kimisi kapiya kadar gelir ama hicbiri duyulmaz.

Herkeslerin nefretini kazanmis bir sekilde ancak saat 2’de kahvalti yoluna cikilir. Hava berbattir, Java Levent-Etiler-Hisar’daki her yola girer cikar ve Düella'dan trafik ve yon bilmediginden ayari alir. Akabinde Balkon’da nargile, chill-out ve tabii ki kurtlu Düella'nın eve gitmek isteyisinde gizli dizi seyretme ihtiyaci. Cuma gunu gume giden Yabanci Damat dizisi videoya kaydedilmistir ve buyuk bir titizlikle Yunan armatorun oglunun ozel ucagiyla Antep’e baklavacinin kizini istemeye gidisi bolumu seyredilir. Ana haber bulteninde bir AK Parti milletvekilinin oglunun Japon kiziyla nikahi ve nikahta kiza mutluluk dilekleri icin ”amin” dedirtisleri, arabali vapurda cikan bir arizada batacaklarini sanarak cilginca bagiran yeni model bir sarisin sarkicinin tekrar tekrar gosterilen panigi vardir. Hersey degisik ama hersey aynidir. Seviyorum, dedim burayi.

Gene Paris'teyim. Baymaya onumuzdeki gunlerde devam edecegim..

Bezgin Seyyah

Hiç yorum yok: