Yaz rehaveti olsa keşke. İşte çok işim var. O yüzden bir-iki hafta yokum buralarda. Yokluğumda update vermem gerekenleri aşağıya listeledim. Aynen günde bin kez yazdığım emailler gibi. Mesleki deformasyonuma buyrun:
- Pintilik Kardeşliği Düella'yla beraber kocakafalık yaparak, yani ofiste yatıp kalkarak, yani akşam yemeklerini de ofiste yiyerek devam etti. Yemek hazırlayacağımıza çalışırız daha iyi hesabı. Haklısınız, ben de bizi anlamıyorum. Sonra Düella koko Çeşme tatiliyle, ben de tel tel olmuş sinirlerime iyi gelsin diye aldığım tuhaf ve de gereksiz gece elbisesiyle pintilik olayını bitirdik. Bizim sorunumuz istikrarsızlık. Kadın olmak böyle bir şey sanırım. Hadi Düella'yı konu dışında bırakalım. Kadın kısmısı arasında en inatçı istikrar abidesi benimdir heralde. Ben bile dağıldım. Öyle diyim.
- Tatilim var mı yok mu, hala belli değil. Amerika'dan gelecek kankalarla çıkılacak Eylül tatili Şövalye'yi bozacak gibi. Başbaşa çıksak bir önden gazı alınsa fena olmayacak ama böyle bir 'ön' tatil aralığı yok. Evli olmak tatillerde pek iyi bir nane değil. Yani şimdi o kırılmasın, bu üzülmesin, annelerin yazlıklarına da gidilsin gibi dertlerimiz var. Pardon, sadece benim var. İnsanların alınıyor olabileceğini sanıp bunu da dert edindiğim için.
- Kışa ev almak istiyoruz. Pardon yine galiba sadece ben istiyorum. Banucanlar Kemerburgaz'dan ev almışlar. Amerikan ortam. Yeni, güzel, yeşillikler, havuzlar falan. Şövalye'nin kankalardan da oraya gidenler var. O da orada oturmak istiyor. Aklım çelinmiyor değil ama kedi gibi olduğum için muhitimden çıkasım da yok. Çok paralara 40 yıllık ve her bir düzeneği bozuk apartmanlarda oturmak istiyorum diye Şövalye de bozuk. Evli olmak semt seçme zamanlarında da çok iyi bir nane değil. En son Düella da gelirse Kemerburgaz'a giderim, dedim. Düella da ona helikopter ulaşımı sağlamamız şartını koştu. Oradan işine gidemez başka türlü. Yani ben daha bile uzak yol gidebiliyorum ama o gidemez. Kasmaya gerek yok.
- Pintilik Kardeşliği Düella'yla beraber kocakafalık yaparak, yani ofiste yatıp kalkarak, yani akşam yemeklerini de ofiste yiyerek devam etti. Yemek hazırlayacağımıza çalışırız daha iyi hesabı. Haklısınız, ben de bizi anlamıyorum. Sonra Düella koko Çeşme tatiliyle, ben de tel tel olmuş sinirlerime iyi gelsin diye aldığım tuhaf ve de gereksiz gece elbisesiyle pintilik olayını bitirdik. Bizim sorunumuz istikrarsızlık. Kadın olmak böyle bir şey sanırım. Hadi Düella'yı konu dışında bırakalım. Kadın kısmısı arasında en inatçı istikrar abidesi benimdir heralde. Ben bile dağıldım. Öyle diyim.
- Tatilim var mı yok mu, hala belli değil. Amerika'dan gelecek kankalarla çıkılacak Eylül tatili Şövalye'yi bozacak gibi. Başbaşa çıksak bir önden gazı alınsa fena olmayacak ama böyle bir 'ön' tatil aralığı yok. Evli olmak tatillerde pek iyi bir nane değil. Yani şimdi o kırılmasın, bu üzülmesin, annelerin yazlıklarına da gidilsin gibi dertlerimiz var. Pardon, sadece benim var. İnsanların alınıyor olabileceğini sanıp bunu da dert edindiğim için.
- Kışa ev almak istiyoruz. Pardon yine galiba sadece ben istiyorum. Banucanlar Kemerburgaz'dan ev almışlar. Amerikan ortam. Yeni, güzel, yeşillikler, havuzlar falan. Şövalye'nin kankalardan da oraya gidenler var. O da orada oturmak istiyor. Aklım çelinmiyor değil ama kedi gibi olduğum için muhitimden çıkasım da yok. Çok paralara 40 yıllık ve her bir düzeneği bozuk apartmanlarda oturmak istiyorum diye Şövalye de bozuk. Evli olmak semt seçme zamanlarında da çok iyi bir nane değil. En son Düella da gelirse Kemerburgaz'a giderim, dedim. Düella da ona helikopter ulaşımı sağlamamız şartını koştu. Oradan işine gidemez başka türlü. Yani ben daha bile uzak yol gidebiliyorum ama o gidemez. Kasmaya gerek yok.
Tez zamanda geri gelicem.