Perşembe, Ekim 05, 2023

Korelilerle Çalışmak 1

Size Korelilerle çalışmaya başladığımı söylememişlerdir. Öyle oldu. Ama siz sakın dizilerindeki filmlerindeki tatlışlıklara aldanıp Korelilerle çalışmayın.

Bir süredir Korelilerle çalışıyorum. Yirmi sene günde üçer saatten direksiyon sallamaktan bitap düşmüş bir bünyeye işe yürüyerek gidip gelme gibi bir avantajı vardı bu firmanın. Uzun zamandır kurumsal hayata ara vermiştim. Evde sıkılıyordum. Biraz insana karışmak fena olmazdı. Geri dönmek için bu yaşta fazla da bir seçeneğim yoktu.

Bir kere işe alım sürecinden başladı tuhaflıklar. Tam dört ay sürdü mülakatlar. 13 mülakat yapmışım toplam. En elemanından en kodamanına kadar görüşmediğim kimse kalmadı şirkette. Bu mülakatları da art arda yapmadım elbette. Dedim ya, dört ay sürdü. 

Bu kadar görüşmeye, bu kadar karşı tarafın 'düşünmesine' ben sandım ki beni globale başkan falan yapacaklar. 

Yok ama hepi topu minik lokal ofislerinde bir müdür olacaktım. 


İşe başlamam da tuhaftı. Yarısı Koreli, 20 kişi kadardık ofiste. Ofise başladığım hafta biri ameliyat oldu, gitti. Türk grup benle merhabalaşmadı bile. Biri istifa etti, gitti. Türk grubun yönetimle dertleri olduğunu anladım. Kimseyle mecbur olmadıkça konuşmuyorlardı. 

Ortamdaki tek kadın bendim. Kimseler de benle konuşmuyordu. Zamanla birbirimize alışınca açılırız dedim, dayandım. Biri Koreli (Ojun) diğeri Türk (Serkan) iki elemanım vardı ekipte. Serkan da sağır dilsiz gibi bir oğlandı. Ofiste çıt çıkmıyordu. 

Aradan bir ay geçti, geçmedi; Kore'deki genel merkezden bir kodaman, Munhi, geldi. Ben ve iki ekip elemanım dışındaki herkesi işten kovdu, benim Koreli elemanım Ojun'u ofisin başkanı ilan etti, gitti. 

Özetle kimsenin kimseyle konuşmadığı ofisten işe başladığım ay herkes kovulmuş, elemanım da müdürüm olmuştu. 

Nefis bir başlangıç yapmıştık.