Pazartesi, Şubat 13, 2006

Anlama Cabasi 10,641. Bolum

"First impressions often lie
Often fool the naked eye" (Fisher Zet- Pretty Paracetamol)

Enteresan bir haftasonuydu bu. Bir dolu yeni insanla tanistigim gibi tanidigimi sandigim insanlar hakkindaki fikirlerim de degisti. Hayat degisken olmasa da fikriyat ve hissiyat ne kadar da degisken. 'Insanlar degismez' sozune bir kez daha inanmadim. Belki birtakim huylar, aliskanliklar degismiyordur ama degisen cok sey var. Benim de ilgimi onlar cekiyor iste. Uzayli Zekiye'nin tamamen "Turkce! Turkce!" gecen bu haftasonu macerasi 'Hayati Anlama Cabasi 10,641. Bolum' seklinde basliklandirilabilir. Alinan ders ise hicbirseyin sandiginiz, algiladiginiz gibi olamayabildigidir.

Ogun'u ilk kez bir gunduz vakti ve ayikken gordum. Evimi gostermeye Funda'yi bulmus. Nefes almadan konusuyordu. Benim evimi ilk kez gormesine ragmen benim adima alici adayina konusuyordu. Seni 'agent'im ilan ettim, dedim. Herkesi taniyordu. Ev arkadasim Gozde, dedim. "Biliyorum, sarisin, suslu, Kimya'da", dedi. Gozde evden disari adim atmadigi yasantisinda Ogun'un ismini bile duymamistir ama Ogun'un Big Brothervari her yerde gozu/kulagi vardir.

Telefonu caliyor. Birinin nisanlisi kacmis, ogledensonra kizi aramaya cikma planlari yapiliyor. Oburu caldiriyor agliyor, derdini dinliyor. Oburu caldiriyor, yasamak uzere henuz ulastigi Los Angeles'taki hayatinin ne kadar guzel olacagina dair gazlar veriyor. Atlanta'nin Turk evsizi Cihat Abi'nin goz ameliyatindan sonra kendi evine aliyor, ona evinde bakiyor. Eli de kalbi de heryerde. Sasirdim. Oysa ben onu bir kulhanbeyi, kahvehane beyefendisi saniyordum. Ciddiye alinmak ister gibi bir hali var. Cok iciyor. Icince arabesk oluyor. Nihayetinde kara bir denize kuzeye donerek icini efkara bulamis. Ayri yonlerin es isilarda kaynayan kanlara sahip cocuklariyiz. Ben de guneye donerek ak bir denize bakarak delirmisim. 'Neden saclarin beyazlasmis arkadas/ sana da benim gibi cektiren mi var?' sarkisini soylebildik bu durumda beraber. O viskiden sarhos, ben oksuruk suruplarindan. Ogun'u koruma hislerim mi cikti, ne? 4 Adanali Erkek ve 1 Adanali Kiz gunlerinden kalma bu his bana cok asina.

Funda ise Esin #2! Ayni sene ayni bolumden mezunlar diye mi bu kadar benziyor ki birbirlerine? Funda da gozlerini kapatarak konusuyor. Saclari ayni golgenin tonlarinda. O da stres atmak icin isiltili yunlerden orguler oruyor kendine. Sigarayi tutuslari bile ayni. Esin cikti karsima sanki. Bir dokulme yasadim. Sonra urktum. Hicbirsey gorundugu gibi olmayabiliyor ya. Esin gibi degilse ya...

Gece eve dondugumde Gozde izledigi Arjantin Tango gosterisinden kalmaydi. Cok erotik, cok estetik, cok sevgililer gunu-oncesi-sevgilim-olsun istegi kabartan bir gosteriymis. Once iki erkek dansci cikip birlikte tango yapmislar. Escinsel bir gosteri gibi gelmis onlara. Bana da oyle gelmisti Buenos Aires'te koca koca adamlarin birbiriyle tangosunu gordugumde. Oysa ki Arjantinlilere gore cok maskulen cok sert bir gosteriymis bu. Bir cesit meydan okuma ya da duello gibi. Sonra iclerinden biri esas kizla tango yapabiliyor. Arada digeri kizi kapmaya calisiyor, yeniden bir meydan okuma dansi basliyor.

Ya yaaa. Biliyorum iste artik. Omrumun 10,641.gununde algilarimin beni yaniltabilecegini tecrubeyle ogrenmisligimin hikayesidir.

Hiç yorum yok: