Jelibon’a zırt pırt oyuncak alıyoruz. Hiç öyle çocuğuma
az oyuncak alıcam, malının kıymetini bilsin tribini yapmayın önceden. Büyük
konuşmuş olursunuz. Öyle olmuyor çünkü. Evde görmezse arkadaşlarında görüyor,
tutturuyor. Zaten artık oyuncaklar da bizim zamanımızdaki gibi numune değil. 5
liraya bile bir dünya zımbırtı var. İğrenç kimyasallarla yapılmışsa bile
Jelibon oyuncaklarını ağzına götürmediği için sorun değil. Ağzına hiçbir şey
götürdüğü yok onun. Ağzı kilitli.
Hem en koko oyuncak bile Made in China artık. Bir başka
oyuncağımız, ipad'imiz de Made in China. Siz şimdi kasarsan Çin’de yapılmamış olan
doğal tahta oyuncakların varlığından söz edeceksiniz. Evet, onlardan da var
bizde ama pek vakit geçirmiyor onlarla. Yanar döner Çinli şeyler daha cazip.
Zaten Jelibon’a planlı bir şekilde oyuncak almıyoruz. Bunu
ilk yaşında yapmıştık. Oyuncakla oynamasını dört gözle beklediğimiz dönemlerdi
heralde onlar. Kaç aylığa ne tip oyuncak almalı diye uzun uzun incelemişliğimiz
vardı. Artık markete, alışverişe gittiğimizde bir şeyi kapıyor. Uygun ya da
değil, önemli değil. Onu alıyoruz.
O kadar çok arabası, otobüsü, inşaat araçları var ki biraz
da değişik bir şeyler alsın diye ona oyuncakçıda hep alternatif sunuyorum ama
ı-ıhh. Kaptığı arabaya o kadar yapışıp o kadar çok bağırıyor ki neyi tuttuysa
onu alıyoruz mecburen. En azından ‘bir tane alabilirsin’den anlıyor. Kucak
dolusu şey almaya çalışmıyor. Buna da şükür.
Geçen gün ‘yeter artık yürürken öten bir araç daha almayın
bu çocuğa’ diye ültimatom veren Şövalye ile Jelibon markete gitmişlerdi.
Döndüklerinde Jelibon’un elinde kırmızı bir otobüs vardı. Şövalye böyle ailenin
babası olarak birtakım ültimatomlar, tavsiyeler, akıllar verir ama kendisi iyi
bir uygulamacı sayılmaz. Teorisyenliği daha kuvvetli.
Otobüs pilliydi. Hiç durmadan gidebiliyordu. Önüne çıkan
engellerde de yön değiştiriyordu. Yalnız bu seyahati sırasında yüksek sesle Lambada
şarkısını çalıyodu. Onun da sadece ilk satırını.
Kora fişi fons korinziya kori fişoraaa
Nınınınım nıynınım
Kora fişi fons korinziya kori fişoraaa
Nınınınım nıynınım
X 1500
Lambada müziği, üzerinde Holiday Tours yazan kırmızı oyuncak
otobüse bir tropikal tatilin tur otobüsü hissini yaratmak için verildi
sanıyorum. Gerçi Kolbastı çalan oyuncak hesap makinemiz de olmuştu. Bir anlam
yüklemek manasız da olabilir. Her neyse, bu sese artık tahammül edemez
olmuştum. Jelibon’un fokusu başka bir şeye geçtiğinde hemen
kapatıyordum sesini. Koşa koşa gelip tekrar açıyordu.
Jelibon'un usta ellerinde normalde 3-4 saat ancak sağlam kalabilen bu Çinli oyuncaklardan biri
olmasına ragmen otobüs sağlam çıktı. Sabah bununla uyandık. Gece bununla yattık. Lambada'nın ilk mısrasını dinledik. Aletin
iki ay boyunca pili de bitemedi. Son gün artık sesi boğuk boğuk ve ağır çekim çıkıyordu. Pili
bitmek üzereydi.
Kooooğğğraaa fiiğğşşii foooonnnzz..
İki gün de bunu dinledikten sonra pili bitti çok şükür.
Jelibon ama hala peşimde. Anne pil tak, diye. Pilimiz yok, diyorum. Gidip al
demeyi henüz akıl edemiyor Allahtan.
1 yorum:
Durumları ve olayları nasıl bu kadar içten ve eğlendirici yazıyorsunn, bu kadar mı güzel tiye alır insan kendini. Harika bir anlatım. :) Bebişlerle kolaylıklar,
sırma
Yorum Gönder