Pazartesi, Mart 26, 2007

Ev Eve Dönüşürken

Annem geldi ve ev işleri bitti denebilir. Bir aydır almak-getirmek-uymamak-geri götürmek, akabinde ismini duyduğum ama haritada asla yerini gösteremeyeceğim Yukarı Dudullular’da, Sarıgaziler’de kaybolmak, yollarında mahvolmak, rezil olmak, sinir olmak şeklinde ilerliyordum. Şimdi anne evde. Her sorun pıtır pıtır çözülüyor. Ev eve benziyor. Türkiye’de bayaa bir şeyler değişmiş, arkadaşlar. İyi mi, kötü mü karar veremedim lakin vakit aldığı kesin.

Şimdi beyaz eşya alıyorsunuz. Bayisi getiriyor. Öyle karton kutusunda bırakıyor gidiyor. Sonra siz 444 bilmem ne’den yetkili servisi arayıp bağlantısını kurma işini rica ediyorsunuz. Onlar da ‘döncez biz size’ diyor. Dönmüyor. Defaatle aramanız icap ediyor. Tamam, dediklerinde de Salı günü bir ara gelicez, şeklinde bir cümleden fazlasını sarf etmiyorlar. Bu bağlamda anne işe yaradı. Her beyaz eşya ayrı arıza çıkardığından servis abiler birer değil, üçer kez geldikleri için evde birinin sürekli varlığı harika oldu.

Gün içinde telefonumu 538, 539, 544’lü bilumum numaralardan arıyorlar. Tam açıcam, kapanıyor. Hafiye şaptisi anlamıyor, yanlış numara sanıyor. Bir tanesi o kadar üst üste aradı ve sinir etti ki geri aradım. Meğersem yetkili servismiş. Beni arıyor ve biz geliyoruz, evde misiniz, demek istiyor ve fakat kontörü bitmesin diye çaldırıp kapatıyor. Sizin bu durumu çakıp geri aramanız icap ediyor. Muş. Haaaa.

Mutlaka her gelen ya bir yeri yanlış monte ediyor ya da kombinin kapağını, duvarın kenarını kırıp geçiyor. Herhangi bir standart söz konusu değil haliyle. Elinde bıj bıj matkapla bir tamirci/tesisatçı abinin mutlaka bayi-servis sırasına eklenmesi, böylece bayi-servis-matkap-servis zincirine dolanmamız muhakkak gerekiyor.


Arada Şövalye’ye işler yüklüyoruz. Bize bin beter sorun olarak geri dönsün diye. Yolda gidiyorduk dün. Bir baktım bir elektrikçi dükkanı açık Pazar olmasına rağmen. Dedim, in bir koşu TV kablosu al da gel. Yarın kablo TV bağlamacılar gelecek. Prenses buyurdu diye söylene söylene indi arabadan. (Emir kiplerim yüzünden bana Prenses Banu diyor ev işleri çıktı çıkalı) Sen git hem beyaz kablo al- ki televizyon siyah. Hem de 3 metrelik kestir. Televizyon kablo çıkışına en az 5 metre uzakta. Beyazı gözükmezmiş, arkada kalırmış. Çıkıştan televizyona hipotenüs şeklinde uzatılırsa 3 metre de yetermiş. Yani odanın ortasından geçen bir beyaz kablo demek bu.

Sabır sabır ya sabır. Belki de akıllanır.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Guzel, faydali bilgiler vermissin, eferim. Turkiye'de hayatin nasil isledigini ogreniyoruz sayende.

Tanimadigimiz kontorlu numarayi geri arayacagiz demek ki...

Herkese selam...

Adsız dedi ki...

benim evime hırsız girdiğinde de polis çağrı bırakmıştı.iste boyle bir garip ulke
colette

Adsız dedi ki...

Hahaha! Sabah sabah guldum, cagri birakan polis, harika, insan kendini cok guvende hissediyo canim memlekette, simdiye kadar 155'i arayip da bi polisle konusabilen var mi aranizda? Calar calar kimse acmaz. Off off!

Adsız dedi ki...

ben hep ulaşıyorum aslen...aa çağrı bırakırsa ve sen geri aramazsan feci azarlıyorlar...urkutucu
cole(tt)e