Pazartesi, Ağustos 06, 2007

Psi psi-ko-pa-tım

Gece 4'te çaat diye ışıkları açıp Şövalye'yi dürterek uyandırdım. Ben hastayım. Çok hastayım. Yani hastaymışıııım. Bohuuu, diye. O uyumuştu gece 1 gibi. Benim uykum yoktu. Sen uyu, dedim. Ben biraz şu tahlil sonuçlarımın nelere işaret olduğuna bakıcam internetten. Uykusu varsa veya karnı acıkmışsa hiçbir incelik beklemeyin Şövalye'den. Ama sandım ki bu durum ciddi diye farklı davranır. Yok. Geçirdim onu internetin başına. İnsulinomalar, pankreas kanserleri, neler neler gösteriyorum. Gösterirken anlatıyorum. Böyle benim anlatışım vardır ya heyecanlıyken eller, kollar, tüm vücut muhabbete. Gözlerini ovuşturdu durdu sadece. Sonra da anlattıklarımı anlamadığını söyledi. Pankreasın çok güzel senin tontonum, dedi gitti yattı!!!
Senelerdir bir tuhaf kan şekeri problemim var. Ailede diyabet gırla olduğu için birçok doktorun kapısını zaman içinde zaten defaatle aşındırdım. Tahliller tahliller. Şeker yüklemesi yapılır. Benim şekerim yükselmez. Yani yükselir de normal insanlarınki kadar. Normalde diyabet teşhisi öyle konuyor. Gerisine bakılmıyor bile. Oysa benim şekerim yüklemeden 3 saat sonra patada diye öyle bir düşüyor ki, öyle 'karnım acıktı'yı 'şekerim düştü' şeklinde tanımlamaktan çok uzak bir şey. Bayılmak üzere olma hali. Bir şey yemezsem kan çıkar hali. Yer yemez rahatlarım. Herşey düzelir. Kandaki glukozun taban değeri 70-75'ken benimki 50'ye, hatta 40'a düşüyor.


Daha önce gittiğim doktor bir diyetisyene yolladı. Diyetisyen de bana bir not kağıdına 10 madde yazdı. Bal yeme, pirinç yeme, beyaz ekmek, makarna yeme, şekerli meşrubatlar içme vs vs. Bana basit karbonhidratları anlatmaya kalktı. Ben ondan daha çok şey biliyordum haklarında. O kadar çok Atkins ve Southbeach diyeti zımbırtısı okumuşum ki yiyeceklerin glisemik indeksini ezbere biliyordum, lif oranlarıyla beraber. Zaten bu saydıklarını da yemiyordum. Yani arada pasta, börek götürmüyor muyum? Evet. Ama senelerdir pirinç, beyaz makarna, beyaz ekmek, normal kola falan tüketmiyorum. Çayıma şeker splenda'dır. Spor yap, diyor. Haftada üç gün yarım saat hızlı yürü, mesela, diyor. Kardeşim, ben o kadar koşuyorum bile. Sporu azaltiym mi? Bu mu? Ezberlemişler dıt dıt dıt dıt bıt bı bıt herkese aynı reçete. Bir bak, bir dinle, bir düşün. Karşındaki herkes aynı mı? Birinin ihtiyacı, sıkıntısı farklıdır belki. Benim derdim zaten bana onu yeme bunu yeme, spor yap demeleri yerine mekanizmayı anlatmalarını istemem – ki Türk doktorları o noktada ağır alınganlıktan feci ayarcı oluyorlar. Sanki bilgilerine, kariyerlerine hakaret etmişim gibi. Soru soruyorum sadece ayol. Olmazsa olmaz vücuduma dair sorular sormamın nesi yanlış?


Kan şekerim yükselmiyorsa, neden bana diyabet diyeti veriyorsun, mesela? Şövalye de merak ediyor bunu. İlerde diyabet riskine işaret dedim. Onu da ben dedim. Internetteki medikal sitelerden öğrendim. Doktordan değil. Tamam, dedi, madem ilerde diyabet olacaksın. Olana kadar vur patlasın çal oynasın, o zaman. Hadi gidip Mevlam Pastanesi'nden muzlu rulo pasta yiyelim! Şimdiden neden diyabetmişsin gibi yaşıyorsun ki? Evet yahu. Neden?


Ben tuttum kendim okudum okudum. Durumu ve tahlillerimi Harvardlı doktor Şükü'ye de raporladım. Bana pankreas tomografisi çektir dedi. Ben devam ettim okumaya. Sonra tamam, dedim. Pankreasımı urlar bastı. Şövalye'yi kastım. Şövalye psikologa gitmemi önerdi. Obsesifmişim. Korkutuyormuşum artık onu. Akabinde Düella'yı kastım. O da eğlendi benle. Amaaan, ölürsen ölürsün, bu kadar kasmaya ne gerek, dedi. Hayatı sevme bu kadar, dedi. Ölüceksem ölürüm de bir an önce öğrenmek benim derdim. Asıl anlamazsam ölürüm. Hafiyeyim ya.


Daha beter hırs yaptım. Zıvanadan çıktım. Hastaneden doktorun telini alıp Pazar günü adamı aradım durumu anlattım. Pazartesi de yakasına yapıştım. Önce, ooo, yaşıyorsun bakıyorum hala, diye eğlendi. Sonra da sana internet yasak, dedi. Git diyetini yap, sonra konuşalım, dedi. Oldu. Hem anlatma, hem okutma, hem sordurtma. Sus ve güzel ol bu memlekette.

İşe geldim. Doktora gidicem, gecikicem demiştim sabah. Dönünce soranlara anlattım. Öylesine anlatmıştım. Ta patrona gitmiş durum. Patron bir de üstüne alınmış. Ağır torpiller koyup Prof Dr UC'den randevular almış. Israrla pankreasımın tomografisini alıcak. Şimdi hangimiz obsesif? Dedim bu doktor neci? Bilmem, dedi. Gugılla bir. Sen tut koko hastaneler zincirinin sahibini ara, 'en güzel masanızı ayırtmak istiyorum' der gibi, en baba doktorunuza randevu alayım, de. Prof UC'nin prof'luğundan ziyade vergi rekortmenliği çıkıyor gugıl sonuçlarında. Uzmanlık alanı da endokrinoloji diil. Şimdi 'gitmem' de diyemem. Ayıp olur galiba.

Bu tomografiyi duvara asmıycam heralde. Yorumlanması da gerek. Şövalye sakın bunu asıl doktoruna götürme, endokrinologların kara listesine gireceksin, diyor. Uff. Ufff.

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Gecmis olsun. Bir sorun oldugu kesin...
Onur

Adsız dedi ki...

obsessive compulsive disorder (OCD) bu.

Daha yazicam simdi konu hakkinda ama bi eve gidip ocagi kapatip kapatmadigima bakayim, gelecem hemen!

New York Muhtari dedi ki...

cevabini merakla bekleyecegim.. neden dersen anlatilanlardan ben de muzdarip, amerika da gitmedigim gastroontologist kalmadi.. tr tatillerimi bile zehir edip hastahanelere gittim.. ve bir sonuc alamadim.. internetten bol bol arastirdim bir ara ama kafayi yedirtir okuduklari insanin..o yuzden artik yapmiyorum.

gecmis olsun diyecegim ama bu meret gecer mi ki bilmiyorum.

saglicakla kaliniz efendim,

Adsız dedi ki...

buna cyberchondria deniyor:) ama haklisin. bence de herseye bir bakilmasinda yarar var. ben tomgorafi degil MR demimstim. daha sensitive olabilir. turkiyedeki doktorlar pek ukala..

Adsız dedi ki...

seni anlamayanlar kervanina ben de katilayim hadi... birden fazla kisi tomografi demis, demek ki bu nesneye bakmadan anlasilmiyor ne oldugu, e o zaman ne demeye internete filan takiyorsun ki kafayi? cektirelim tomogrofiyi bir bakalim ne diyecek UC olsun, Suku olsun, bilimum anlamayan insanlar olsun...

Neyse, en onemlisi, sana gecmis olsun.

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Rahmetli enistem derdi: "iyi adamda fena sey durmaz". Madem gazin var, koyuver gitsin be hafiye!!!

Ozlem, sana da apdeyt icin tesekkur ederiz.

Adsız dedi ki...

simdi murtaza ali c degil mi? bi aciklik istiyorum ben bu duruma!

cukutay

PS: fiowgo yazmak zorunda kaldim. Sanki flow go gibi. Let it go gibi...

Adsız dedi ki...

Ali Çıltık kim yaw? Hic duymadim. Amerika'dan katiliyorum, tum yorumcu kardeslerime basarilar diliyorum. Iyi yorumlayan kazansin.

Fiowgo ne yaw?!

PS: Hafiye: Sayfalarca yazini okuduk, iyi insan misin kotu insan misin anliyoruz ordan biraz..