Perşembe, Ekim 04, 2007

Kız İsteme

Şövalyegiller beni istemeye gelecek demiştim geçen gün laf arasında. İşte bu yüzden Anne Hafiye'yi ekstrem telaşlar içinde her akşam mutlaka beni ararken buluyorum. Benim de ya iki ayağım bir pabuçta oluyor ya da öfkem burnumda. Bu telaşını anlayamaz olup aldırmazlığa seyirtince bana gıcık oluyor. Anlamsız geriliyoruz. Dünürcüleri ilk akşam yemeğe mi alsa yoksa hemen 'dakka 1' samimiyet yapmasa mı, kız evi naz evi olsa mı diye bana soruyor. Bu İstanbulluların da bir tipik adeti yok ki, canım. Canın ne istiyorsa onu yap, diyorum. Sonra sonra acaba boncuklu bir bluz mu giyse, şöyle yaldır yaldır diye de sordu. Canın ne istiyorsa onu giy, diyorum. En sonunda bana da karıştı. Satın alırken ne gibi bir ruh halinde olduğumu bugün asla anlayamadığım, ışığa göre kah mavi kah eflatun tafta olması yetmiyormuş gibi, boncuk işlemeli bir üste, koskocaman paskırık ve de saray merdivenlerinden alt kattaki salona kuğu gibi inerken arkamdan süzülsün diye upuzuuun tutulmuş kuyruklu bir eteğe sahip olan elbisemi giymemi istedi benden. Hem de Şövalye damat adayı kotla çıkar gelirken. Az önce bavulumu yaptım ve en fazla siyah kumaş pantolonun üstüne bir edepli gömlek yapabildim ki o bile ağır kaçacak damada. Artık annem debdebesiz bavulu gördüğünde beni kolumdan tutup Adana fotoğraf stüdyolarının vitrinlerinden hülyalı bakan taze nişanlı kızların elbiselerinin satıldığı mağazalara sürükler mi, bilemem. Keşke bir gün önceden gitmeseydim. Sanki napıcaksam evde, annemin telaşının orta yerinde?

Bu durumla en çok babam eğleniyor. Hala evleneceğime inanmıyor. Beni kim n'aapsınmış. Kadınlık bilmezmişim. Zaten yüzyıllardır beni alacak birinin çıkamayacağını, es kaza saf bir oğlan düşürebilirsem de ona peşin peşin nasihat vereceğini söyler dururdu. Sonra eniştesi ona arkasından söylenmesin diye. Oğlum, diycekmiş. Henüz geç olmadan kaç kurtul. Bu kız senin önüne bir tepsi börek koyamaz, çocuklarına tiril tiril bakamaz, her işini kendin yaparsın. E, bu kızla o zaman n'aparsın? Diycekmiş. Gerçekten o diyeceğini iddia edip durduğu şeylere bu kadar yaklaştıkça merakım da artmakta. Bakalım nasıl getirecek punduna.

Hala ne zaman ve ne formatta evleneceğimiz konusu muallak. Daha doğrusu her gün değişen kararları(?) var Şövalye'nin. Geçen gün Pansiyon'a da yaptı aynı yamuktan. Her hoşuna giden şeye atlıyor. A, bir baktım Baltalimanı'nda kiralık villa aramaya çıkmışız. Neymiş, cümbür cemaat oturacakmışız. Hem adam başı kira masrafı ucuza gelirmiş hem de şık olurmuş, havuzu varmış, bahçesi varmış. En alt katı da ofis yapıcaklarmış. Ne iş yapacakları da meçhul. Kardeşim, evleniyor muyuz, öğrenci hayatına geri mi dönüyoruz belli değil. Millet bayramda Barcelona'ya, Sharm'a felan gidiyor. Bizimki Istırancalar'da çadır kurup kamp yapalım, diyor. Ben çadırda madırda kalamam, dedim. Ayılar, kurtlar tebelleş olur. Tuvaletin sorun, yemeğin sorun. Aaa. Biraz uzadım bunların muhabbetten ama baktım iş çığrından çıkıyor el koydum artıkın. Adama güzel ortam göster gelsin zaten. İyi kaçırmadılar bunu küçükken çikolata falanla kandırıp.

Noel süsleriyle bezeli şirincik karlı sokaklar görebilsin diye Fransa'nın dağlarında 15 Aralık gibi evlenmeyi düşünüyoruz bugünlerde. Ama yarın ne düşünürüz, bilemem. Şimdilik bu fikre ben de yakınım; tarihi yakın diye zira, yoksa ne Fransa'yla ne dağla işim olur. Sonuç odaklıdır Hafiye. Merdiven boşluğunda bile evlenebilirim, hiç tomas. Diğer türlü allah muhafaza bahara, yaza falan kalırsa bizim iş, gına gelebilir, cinnet geçirebilir ve ayrılabiliriz. Ha bire değişen bir ajandaya bir yedi sekiz ay daha dayanır mı bu plan-proje-taahhüt ruhum, gözüm kesmiyor. Ondan.

8 yorum:

OzlemPansiyon dedi ki...

bayiliyorum sana hafiye, gercekten:)

Yesim Arpat dedi ki...

Ben de sana :)

Unknown dedi ki...

hafiye ananin onerdigi elbiseyi giy

Adsız dedi ki...

Bence de o elbiseyi giy ve bol bol fotograf cekip facebook'a koy :PP Kotla kis istemeye gidilir mi sovalye evladim? Ben vermem valla kotla gelen adama :PP

Adsız dedi ki...

Evlilik dedigin dugunlu olur, nedir ki bu Fransanin daglari olayi?? Illa dagsa turkiye'de dag mi kalmadi?

Adsız dedi ki...

ben de kotla gelen adama kiz vermezdim. ama gec yaziyorum - olaylar bitti degil mi? neler oldu?

baltalimani'nda ben de varim. zaten yeni isyerim ortakoy'de olacak galiba.
onur

Adsız dedi ki...

Kahve de ikram ettin mi? Tuz koydun mu damatinkine?

Adsız dedi ki...

El opulecek, kahve ikram edilecek, peygamberin kavliyle kiz istenecek ve dugun olacak. Her isin bir adabi var. Bana israrla janjanli gelinlik aldiran hatun, dugunsuz evlenirim diye ahkam kesme bize. Ayse Arman misin? Asi misin? Dugun sana degil, bize. Gobek atacagiz, giyinip suslenecegiz. Birbirimizi gorecegiz. Sarhos olacagiz. Gelinligine kirmizi sarap dokecegiz. Bekar kizlarimiza/oglanlarimiza, kismet bakacagiz. Allah Allah, senin ne hakkin var bizi bunlardan mahkum etmeye?


Kotmus. Gorduk ki, damat pasa pasa giymis kumas pantolon. Aferin.