Pazartesi, Şubat 18, 2008

Aile Planlaması

Ottan moktan sebeplerle, bazen sebep dahi yokken bana çiçekler yollayan Şövalye bu sevgililer gününde bu faaliyette bulunmamıştı. Ofisteki kızlara sırasıyla buketler yağdı. Direktörümüz kalpli pastalar yolladı falan. "Ee", dedi, iş arkadaşının biri. "Nerde senin çiçekler? Hıı? Abicim, erkekler böyledir. Evlenene kadar. Hihohaa."

Zırt, esemes yolladım.
Şövalye, benim çiçeklerim nerde? Evlilik çiçeği öldürüyor mu?
Zırt telefon.
Şövalye istifa edecekmiş. Ona kıl olmuş. Buna kıl olmuş. Hem benim de öyle çiçek istememem lazımmış. İstenir miymiş. Çok ayıpmış.

Ofiste her kime kıl olduysa artık, hıncını esemesimden aldı. Boşanmaya bile kalktık. Kapattık. 15 dakika geçti. Tekrar telefon. Boşanmak istemiyormuş. Ama ben hala istiyordum. Nazlandım tuzlandım. Sonra ikna oldum. Neyse, hala evliyiz.

Akabinde, öğle yemeğine çıktık takımca. IT’den bir arkadaş bizi görmüş, masamıza geldi. Karısının karnı burnunda. Ben hamilelik nasıl, doğum normal mi olacak, hangi hastanede olacak, bebek odası tamamlandı mı, gibi sorular sorarken Şövalye’ye yolladığım esemesin müsebbibi iş arkadaşı futbol muhabbeti açıyordu ısrarla. Ben neler hissettiğini sorarken, o birtakım futbolcuların transferlerine dair yorumlarını istiyordu.

Bebek daha önemli bir gündemdi anlaşılan eleman benim sorularımla daha çok ilgilendi. 38 yaşında baba oluyormuş ama bilseymiş bu hissin bu kadar güzel olduğunu daha erken evlenir, daha erken baba olurmuş. "Sen de elini çabuk tut", dedi.
"Biz daha geçen ay evlendik", dedim.
O da evleneli bir yıl olmamış ama işte çocuğu doğuyormuş. Ne varmış.

Bebek zamanlaması geyiğine iyice dalmıştık ki muhabbetlerin kamberi iş arkadaşı lafa girdi. “Boşver tavsiyeyi mavsiyeyi sen. Ben Hafiye’yi tanıyorsam bebeğin ne zaman doğacağını planlamış, bir business modelini bile oluşturmuştur çoktan. Sen hiiiç nefesini tüketme” dedi.

Hiç alakamın olmadığı, asla özel muhabbetler yapmadığım bir iş arkadaşımın beni bu şekilde tanımasının nasıl mümkün olduğuna takılmış durumdayım. Daha geniş anlamda etrafıma bıraktığım algıyı çok merak ediyorum. Çok saklı olduğumu sanıyordum. Anlaşılan değilim. Nedir beni ele veren o ipuçları yahu? Meraktan ölücem.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

bence dogru demis cocuk; sen cok planli programli bi hatunsun! Bu baglamda, benle arkadas olman neyse de ozlemle bu kadar kanka olabilmeniz sasirtici! Paula Abdul "opposites attract" diyorum ben - sakin sovalye de bu opposites attract grubundan olmasin???
alex

Herbert dedi ki...

biz bile hiç görmeden anlıyoruz ajandalı biri olduğunu. ama çocuk konusunda aceleye gerek yok bence, çiçek kavgalarının tadını çıkarın.

Adsız dedi ki...

Hafiye,

Ben seni gercek hayatta tanimam. Son 6 aydir blog'unu okurum, seni de kendi yazdiklarindan tanirim. Edindigim izlenim planlı, programlı, analitk ve islerinin yonetimini ciddiye alan (ve onun icin de demanding! yapıya sahip) birisisin.

Bu sorunun cevabi olmadi belki ama seni gercekten tanimayanlarin uzerinde nasil izlenimler yarattiginin bir ornegi olsun diye yazdim.

Expat^Square

Adsız dedi ki...

Herild yani, Azzzzzzzzzliii planli programli kadin. MSN'de chat ettik de sordum, COCUK YAPIN YAAAA diye... Once zayiflamasi, vucudunu hazirlamasi gerekiyormus? Ben de nedir lan bu felan oldum, acikladi anlatti. Kadin research lerini felan yapiyor, planli programli...

2009 yilinda hamilelik duyurusu bekleyin diyorum ben. Source'um guvenilir, Hafiye Hanim'in ta kendisi..

Teyze/Amca olacaz, haydi bakalim, YAY! :)

-Moguz Yangin

OzlemPansiyon dedi ki...

ayol bu kari ne psikopattir, bunu benden iyi kim bilebilir? her zaman bilgisayarin gizli bir kosesinde excel dosyasi hazir; onla bunu kardilastirma halinde. analizler analizler...

ben de gecen gaza geldim, kendime 2008 plani cikariiim dedim:
- kilo verilecek,
- para biriktirilip ev alinacak,
- sosyal cevrem arindirilacak(bu analizden kazancli cikacagini sanan hafiyecan buna cok sevindi. malum cevre genis. tum arkadas listesini excel'e girdik. zaman/ fayda hesaplamasinda aslinda en cok hafiyecan'in vaktimi aldigi ve su blog sayfalarinda 3-5 satir metiye duzmek disinda bi faydasi olmadigini sovalye ile birlikte saptadik mesela:) ben dedim, artik sana sadece hafta 1-2 gun vakit ayiracagim. hafiye bize kustu o gece!

neyse, gelelim bir aylik durum tespitine:
- bir ay icinde 2 kg daha aldim.
- 3000 dolarim ya kayboldu, ya calindi.
- sanki ben sosyal arinmayi hedefler arasina almamisim gibi, yeni yuzler de hayatima katildi. facebook yuzunden beni kaybetmis ilkokul arkadaslari bile pesimde:)

velhasil battim! bu sapti hafiyecan'in excel'lerini de attim bi kenara.

su satirlari yazarken bile o pansiyon'da kurulmus, beni arada kahve yapip kandiriyor ve konusmak icin biriktirdigi tum konulari belirledigi sirayla anlatiyor. gel de plan yap!

bi de diyor ki 'beni tanimayan zirt insani nasil anladi ne mal oldugumu'? kardesim, sen bi aynaya bak.

bu arada yine blog yazarligina donsem mi diye dusunmuyor degilim. biraz iltifata tav olacak gibi bi enerji var icimde:)

Yesim Arpat dedi ki...

Yahu ben biliyorum ne mal olduğumu. Anlatıyorum da burda.
Fakat benim iş arkadaşlarım hakkımda pek bir şey bilmezler. Amerika'dan kalma bir huy mudur, bilemedim. Kimseyle özel muhabbet yapmam. Bana yapanı da dinleyesim gelmez. Maskelerim vardır kalın kalın. Ne hissettiğimi de bilmezler. Zaten de duygusuz(!) olduğumdan bir şey de hissetmem.

Bütün bunlara rağmen işte, işten başka da zerre bir şey konuşmadığım bir insan söyledi bana bunları. Ona şaşırdım. Siz zaten söyleyin, bir zahmet.

Ruty dedi ki...

Amanin! Cidden acmis Duello'yu!! Ustune ustluk bir de minik kovboy amblemi var.