Çarşamba, Ocak 13, 2010

Yılbaşı Gecesi

Yılbaşı gecelerinde eğlenmeyi bırakalı çok oldu. En son 2000’e girerken bir heyecan olmuştu. Milenyum dönümüydü. İlk kez Vegas’taydım. Her taraf ışıl ışıldı. Henüz gençtim. Kanım kaynamaktaydı. Duygusaldım da o zamanlar. Bellagio Oteli’nin önünde arya eşliğinde dans eden fıskiyeler gözlerimi doldurtmuştu, hiç unutmam. Kimbilir hangi sümüklü oğlanı hatırlamıştım. Yani fil hafızamdan silinmedi elbet kime ağladığım ama evli barklı kadınım şimdi. Şövalye arıza çıkarır o konulara da girersem. Zaten de artık komik geliyor gençlik hezeyanları.

O seneden beridir yılbaşlarında ne yaptığımı hatırlamam bile. Koltukta uyuyakalmak sıklıkla yaşadığım bir aksiyonudur yılbaşı gecesinin. Gecenin beklentisi de bitti gitti işte. Bu da yaşlanma belirtisi mi derler, ne derler bilemem ama ben halimden memnunum. En kötü ihtimalle halimle barışığım.

Bu yılbaşında da, bari uyuzuz, birimizin evinde toplanalım, dedik ama kimin evinde toplanacağımız konusu günlerce havada kaldı. Yonc’un ve bizim evimiz on metrekare falan. Ne yemek masamız var herkese yetecek ne tabağımız. Düella’nın evinde de ekipman sorunu var. Onun yemek masası bile yok. Koltukları da mancınık gibi. Ancak yerde oturulabiliniyor. Mutfağındaki tuz, şeker, yağ, süt, peçete, deterjan oranı falan durumlarını da önden yoklayıp akabinde dev bir market alışverişiyle belki durumu kurtarabilirdik ama öyle olsa bile yerde mi oturucaz be, diyip vazgeçtik. Kılçık zaten karşıda ve taze bekar olduğundan onun da evi ekipman sorunluydu.

Orta yaşlı olduk ama hala şöyle önce oturma grubunda oturup çerez yiyebileceğimiz, sonrasında yemek masasına geçebileceğimiz, önden çorbaların arkadan hindilerin gelebileceği bir evimiz, bir düzenimiz yok maalesef. Hiçbirimizde yok hem de. Buna ve yaşımıza rağmen kurulu düzen yerine bambaşka şeyler istedik yeni yıldan.

Namlımız’da yemek yedik bari. Sonuna doğru da sırayla dilek açıklaması turu attık ve her beyan edilen dileği Düella'nın tenkitleri doğrultusunda düzeltip yeniden ifadelendirdikten sonra kadehimizi gerçekleşmeleri için kaldırdık. Tam seyirlikti. Şövalye bu yıl öküz gibi yemek yiyip kilo almamayı diledi. Yonc, spor yapıp taş olmayı, cazibeli olmayı diledi. Kılçık stabil hayat ve stabil manita, Düella entellektüel açılımlar, ben de tabii ki çoluk çombalak ve yeni aldığımız evimizin bu yazki dekorasyonu esnasında Şövalye’yle boşanma aşamasına gelmemeyi diledim. Dileklerden anlaşılacağı üzere Şövalye ve Yonc tamamen body conscious istekleriyle motivasyon farklarını ortaya koydular.

Her sessizlik anını değerlendiren Yonc, çocukluğunun yılbaşlarını anlatmaktan geri kalmadı. Çocukluğunda ailesiyle beraber bir ordu evindeki eğlenceye katıldığı bir yılbaşında bir hediye çekilişi yapılmışmış. Yonc’un çektiği numaraya da büyük hediye çıkmış. Bizimki sahneye çağrılmış. Bütün salon, ‘aa çocuğa çıkmış hediye’ diye bizimkini işaret ederken Yonc, alacağı hediyenin heyecanından adeta uçuyormuş. Yabancı alkol ve sigaranın zor bulunduğu günlerde büyük hediye meğersem koca bir kutu sigara ve içkiymiş. O tarihte henüz ilkokul öğrencisi olan tıfıl Yonc’a bu uygunsuz hediyenin yaşattığı hayal kırıklığını aradan geçen otuz yıla rağmen hala yüzünden okuyabilirdiniz. Annesi ve teyzesi hediyeye bayılmış bitmiş. Mutlulukla hediyeyi aralarında pay ederken bizimki mahsun mahsun kalakalmışmış.

Bizim de her okazyona uygun bir çocukluk travmamız var, ha. Belki de ondan hala hırt hırt yaşıyoruz, kim bilir?

Baktık uykumuz geliyordu, Şövalye’nin de ertesi sabah işi vardı, biz kasmayıp eve gittik. Düella bu uyuzluğu kendine yediremeyip geri kalanları toplayıp en yakın bar neresi diye garsonlara sormakla başladığı alemlere daldı. Ertesi gün öğrendiğime göre tekno barlarda sabaha kadar dans etmişler 18’liklerle. Taş çıkardıklarını iddia ettiler ama artık bilemiyorum. Yine de helal ettim takdirimi.

2 yorum:

Duella dedi ki...

o uyuz geceden belliydi yilimin nasil gececegi! bknz 12 gun oldu, icimdeki uyuzluk hala dinmedi.

yaw diyorum toplasip ulus'ta dubleks ev tutalim, soyle 250 m2. icine de koyalim bi babysitter, baksin iste bize. ama nerdee. daha biz cok yeriz namli'da.

duellaniz su dunyadan gun yuzu goremeden gocecek korkarim:(

Ruty dedi ki...

Artik Hafiye ile Sovalye kurarlar o sofralari gelecek yilbasi.

Yahu bu yilbasinda eglenme zorunlulugu artik benim de sinirimie dokunuyor. Bu yilbasi cok guzeldi, ozeldi falan. Napa vadisinde saraplarimizi ictik, yemegimizi yedik. Ben cok hevesliydim gece 12'yi beklemeye ama jetlag'in etkisiyle yine 11'de uyuyakalmisiz:) Gecmis bizden artik. Bir zamanlar butun gece uyumadan durmak bile koymazdi. Hey gidi gunler.