Cuma, Eylül 29, 2006

Hasetle Hasret

Şu dünyayı gezenlere feci gıcığım artık. Pek bir çoğaldılar. Dramaların dozu da aynı ivmede. Pansiyon karısı da bir tiyatrolar oynamış, yok Cüneyt'le buluşurlarmış belki. Yollar kesişseymiş de. Türkçeler konuşulsaymış da. Ayol senin biletler bile son dakka ne goller yedi. Hangi organizasyonla, nereye gidiyorsun? Kendini aşmış değil bence kendinden geçmişsin. İnsan ne olduğunu bilir. Sen plan mlan yapamayan bir şaptisin, tamam mı? Dağlarda milis kuvvetlerle takılıyorsun diye kendini bilmek erdemliliğinden vazgeçmesen iyi olur.

Senin Meridyen Cüneyt'in trip de artık klişe. Ben sıkıldım millet sıkılamadı. 30-31 yaşındayım, havalı bir işim, janti bir hayatım var ama alıp başımı dünyayı gezicem felan. Gezsin tabii de ereceğini sanmaları falan geçsin yahu. Ben size dedim taa 27 Nisan'daki " Hangisi Ben?" başlıklı yazımda. Üşenirsiniz bakmaya diye buraya bir daha yazıyorum:

Bir sırt çantası takip dünyayı dolaşmaya çıkanından Uganda'ya, Tayland'a yerleşeninden geçilmez oldu ortalık. Yapamayanlar da yapanlara özenip kendi derdine hayıflanıp durduğu bir çarktır döner oldu. Ben size işin aslını söyliyim. Çekip gidenler de mutsuz aslında. Kendilerini keşfe çıkmak gibi bir yüce bir kılıfa sarmalasalar da eylemlerini, gittikleri yer onları en fazla birkaç gün oyalar. Dedim. Gerisi yine aynı terane. Mekan değişikliği sadece ihtiyaç değişikliği yaratır. Örneklerde gidilen yerlerdeki minimize hayatlardan anladığım üzere aslında yapılan şey ihtiyaçları da haliyle azaltmak üzerine. Oysa ihtiyacımız olan şey uzaklaşmak değil, azalmak. Bir yandan da ancak çoğalırken karakterimizin nüansları beliriyor. Azalırken aynılaşıyoruz.

Şövalye de gezenti tayfadan. Hayır, bir de karizma katmış durup dururken. Karılar paso bunun yolunu kesmelerde, mailler atmalarda, tanışmaya çalışmalarda. Niyeaaah, dedim. 14 ülke gezdin diye niye adam oldun ki? Ben 30+ ülke gördüm ama kimse kendini parçalamıyor benle tanışmak için. Sonra da sinir geldi. 'Ben sadece şehir gördüm de köy, kasaba görmedim de Bolivyalı köylü kızının çıplak ayaklarına bakamadım da, bohuuu', diye cinnet sosuyla karışık.

"Aman da minnom,ne kıskançmış buuu! Senle de gezeriz minnom, merak etme sen"

Kıskanç minno,oldum şimdi. Puf!
Şövalye diplomasisi. Emin ol, gezeriz.

Hem sen... yapamazsın başka yerde ne işin var başka yerde?
Buraya gel, dedim. Kima diyorum, kimaaa?


3 yorum:

Adsız dedi ki...

pek bi desarj olmusun. Su cinnet sosundan ben de mi alsam ne? Walmart'ta satilir mi bu nane eski amerikanyali?

OzlemPansiyon dedi ki...

bana bak hafiye cadisi, 3 gun ortadan kaybolduk atip tutmaya baslamissin. kadinlara da kari demen dikkatimden kacmadi. biraz daha konusursan boyle, harbi gelicem oraya, akilli ol dedim.

"gidenlerde mutsuz aslinda"

yok oyle bisey sekerim. bal gibi de mutluyum (kiskananlar catlasin!)
azaltmak ile ilgili bolum dogru, ama bazen azaltabilmek icin uzaklasmak gerekiyor.

neyse.
operim.

Onur dedi ki...

Bu atisma surerse ben yeniden ikinizin blogunu da duzenli okumaya basliycam. Hadi hadi...