Çarşamba, Kasım 21, 2007

Davetiye Listesi ve Nikah İşlemlerine Mahsus Akciğer Filmi

Kimsenin umru olduğunu sanmıyorum ama 'davetiye listesi' ve 'Verem Savaş Dispanseri' konu başlıklı dertlerim var. Beni yiyor bitiriyor. Organizasyon işinin 'O'su ve bürokrasinin 'B'si bile beni diken diken edebiliyor. Bütün bu süreçlere negatif yaklaştığım için de ne listeler tamamlanabiliyor ne de dispanserler beni kabul ediyor.

Davetlilerin kemik listesi çıktı ortaya. Şimdi öyle bir yerde tıkandım ki sormayın. Ofis insanlarından, mesela Ali'yi çağırmak isterim ama Ali'yi çağırırsam Veli'yi ve Hasan'ı ve Ayşe'yi de çağırmam gerekiyor. Oysa Veli, Hasan ve Ayşe'ye dair öyle sıcak hislerim ve ilişkilerim yok. Liste bana bakar, ben listeye. Anne Şövalye de bizi kasar hadi de hadi diye.

Veremliysem evlenemiyormuşum. Ben gidiyorum sıralar, kuyruklar geçiyorum. Tam sıra bana geliyor, film kağıdı bitiyor. 1:30'da açılıyoruz diyorlar. Meğer 1:30'da kapanıyor oluyorlar. Sırada bekleyenlerin de tüberküloz olmuş bir halleri yok . Hepsi evrak toparlama derdinde.

Neyse, süper kolaylıkçı ama tuzlu bir evrak tamamlayıcı yer bulduk. İnşallah bu hafta halledeceğiz ama bundan önce açtım telefonu öğlen Şövalye'ye baar baar. Ne alakaysa, bağırdım işte.
İnsan sırf bu yüzden evlenmekten vazgeçebilir yani. O derece.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Gel de arama canim Amerika'yi. Neredeyse hemen hemen tum islerin telefonda haloldugu bir medeniyetten sonra burasinin 21. yuzyilda 'evlenmek icin ciger filmi lazim, yoksa olmaz' tipindeki mantiklari acayip celiskiler yaratmakta.

Kolay gelsin.
Happy Thanksgiving.

Yesim Arpat dedi ki...

Ver gazı Expat Square. Çok doluyum, hemen atlarım.

Adsız dedi ki...

Gaz vermekten cok, benzer durumlarimizin yarattigi bir isyan mesajiydi o... Nasil ozlemem Amerika'daki duzeni, kolayliklari ve daha da onemlisi analitik dusunce uzerine kurulu mantikli sistemleri.

Ben kendi derdime yanarim, Hafiye. Gaz pompaciligi gibi niyetim yoktur.

Simdi Noel dekorasyonlari da yapilmistir oralarda. Her yer isil isildir. Jingle Bells caliyordur her yerde.

Adsız dedi ki...

Vegas'a gidip elope etmek vardi iste.. Ne guzel kumar da oynardik..

Ah ah...

Adsız dedi ki...

Zaten universiteye ve ise girerken, yok Verem Savas'a git, yok Cumhuriyet Savciligi'ndan temiz kagidi al, muhtardan ikametgah kagidi al, diye canim cikmisti.

Siz Amerikan medeniyetini bir de gelin Philly'de gorun anacigim. Gaz actirmak icin 3 saat kuyrukta bekleyip, iki hafta da baglayacak adami bekledik. Telefonun baglanmasi bir ay surdu. Amerika'da yasadigin yuzyil,. TR gibi mahalleden mahalleye degisiyor.

Bu burokrasi isinde Almanya bir numara. Belediyeye gidiyorsun. Bombos, sessiz bir binada, temiz bir odada istedigin evrak neyse, tek memur 2 dakikada halledip, veriyor. Muhtardi, nufustu, savcilikti, polisti dolasmana gerek kalmadan. Istersen basvuruyu postayla yolla, onlar da sana postayla evraklari yolluyor. DAK

Adsız dedi ki...

Mesajlari biraz geriden takip ediyorum ama hepinize laf yetistirecegim...

Hafiye: Hakkaten cok egitici oluyor yazilarin, evlenmek icin verem olmamak gerektigini bilmiyordum. Ama aids olsan eminim her yol aciktir... Dispanser kavramini da tam bir yere oturtamadim kafamda, neye benzer bir dispanser?

Ekspet'in karesi: gercekten de sarkilar basladi. Parampa pam pa parampam paa... Insanin para sacasi geliyor sokaga...

Dak: Sen de abartma, herhalde burasi da mukemmel degil ama gazi actirmadan dispansere gitmiosun en azindan!

Ruty: Aralikta vega'a gidiyorum, bekleriz :)