Cuma, Mart 21, 2008

Memleket Meseleleri

Geçenlerde bir arkadaşın arabasındaydık. O kullanıyor, ben oturuyordum. Trafik de sıkışık. Sırf saatte 0,0001 km daha hızlı akıyor diye hödükçe bizim şeride dalan bir arabaya küfretti. Memleket hıyardan geçilmiyor, dedi. Evet, evet, dedim. Doğru. Geçilmiyor. Sonra arkadaş tuttu emniyet şeridinden saldı kendini. Aman canım, n’olcakmış, diye. Bunu neden anlatıyorum? Bu memlekette haksızlık bize yapılınca herkesi hıyar ilan edip, haksızlığı biz yapınca 'aman canım'lıyoruz diye. Herkes kendine müslüman olduğu gibi herkes kendine de demokrat. Şu son gündem bunu iyice teyit etmekte lakin ben de kime kızacağımı şaşırmış durumdayım.

Büyük partimizin kapatılma davasına kızıyorum çünkü büyük ya da küçük, ne fark eder, herhangi bir partinin kapatılmasına kızıyorum. Büyük partinin bunu demokrasi ayıbı ilan etmesine kızıyorum çünkü aynı partinin küçük partiler kapatılsın istenirkenki kayıtsızlığına da kızıyorum. Büyük partinin tuhaf kanunlara yapışıp olmadık sebeplerle iyi kötü, doğru yanlış, marjinal radikal, ne fark eder, onu bunu dava etmesine, dava edilmesine sebebiyet vermesine, aykırı ilan ettirmesine kızıyorum. Bir yandan aynı kanunların dönüp bu sefer onları tırmalamasındaki tuhaf çelişkiye de kızıyorum. ‘Hukukun üstünlüğü’ ne demek ben bilmiyorum. Burada herkesin hukuku kendine üstün. Kendine yarayan hukuk en üstün olduğu gibi kendine dokunmayan hukuk da bin yaşasın gibi bir şey var. Hem çok yaşa, hem adam sen de, boşver.

Laboratuar demokrat faresi olaraktan ben herkese kızıyorum. Ukala dümbeleği olaraktan da diyorum ki çekilin şaptiler, ben yazayım şunları yeniden. İsteyen türban taksın, isteyen yemeni, isteyen toka, isteyen peruk. İsteyen muhafazakar İslam’ı yaşasın istemeyenin dini imanı olmasın. Herkes ne istiyorsa onu yaşasın, yaşadığı her neyse ekmeğini, itibarını, makamını etkilemesin. Yeter ki öldürmesin, dolandırmasın, kandırmasın, çalmasın çırpmasın, doğayı, çevreyi, asayişi bozmasın. Özü bu yani. Gerisi magazinden başka bir şey değil. Bu kadar mı zor yani, allaam? Deli olucam. En aklı başında, en okumuşu bile işin özünden uzak, ha bire son halinin bir kertesinden alıyor değerlendirmeye. Normalde bunu ben yaparım. Kel alaka bir ucundan tut ve sündür harekatını yani. Laf salatasına sebebiyet veriyor da yazacak bir şeyler çıkıyor diye. Millet benden yetenekli bu konuda. Sakızı bol. Sündür sündür çiğne. Yutmadan ağzını oyala.

Memleketin bir yemeği güzel bir de muhabbeti. Başka da bir şeyi işe yaramaz. Ben söyliyim. Unutanlara not ba’bında.

10 yorum:

Ali dedi ki...

haklisin, memleket sandigimiz kadar guzel degil belki de. sen de benim gibi yurtdisinda yasadin, yani halimi anlarsin. geri donmus biri olarak soyle o zaman, ozlemeye, geri donmeye deger mi bu ulke? ben bazi seyler icimde kalacakmis gibi hissediyorum eger donmezsem.

Yesim Arpat dedi ki...

Dönüş kararını memleketle genelleme. Kişiselleştir.
Her yer sevdiğin insanlarla güzel. Sevdiklerin neredeyse eninde sonunda oraya gidersin.
Ama nasılsa şimdi sevdiklerin burada diye orada sevmeyi de ihmal etme.

Sawyer dedi ki...

benim neredeyse butun sevdiklerim TRde (veya benden uzakta) su an, ama yine de ben burada yasamayi seviyorum. bu ne ola ki simdi o zaman?

Yesim Arpat dedi ki...

Kişiye özel çözümlerimiz mevcut Sawyercım. Ali döniym mi, dönmiyim mi, diye ikilemlenen bir insan olduğu için ona böyle dedim. Sende öyle bi durum yok gördüğüm kadarıyla. Sen demişsin orada olmayı seviyorum diye. Daha ne? Sana da orada kal diyorum :)

Herkesin yaşadığı yeri seçme özgürlüğü olması güzel bir şey tabii- de bunları seçerkenki motivasyonları da farklı olabiliyor. Sen bir gömleği rengine tav olup alırken başkası aynı gömleğin kesimine tav olabiliyor. Gibi. Somutlaştırdım, rahatladım.

Sawyer dedi ki...

seviyorum senin bu kisiye ozel cozumlerini. Over the counter psychotherapist gibisin!
Bir de bu aralar sabahlari biraz bloated uyaniyorum, bobreklerim agriyor sanki, prostat mi sence? yas: 32, white!
:)

Adsız dedi ki...

donulur mu donulmez mi:
daha once biri yurtdisina cikmak "pandoranin kutusunu acmak gibi, donmek mi zor kalmak mi ikileminden cikamiyorsaniz, donseniz acaba kalsa miydim diyeceksiniz" mealinde birseyler diyordu ki tamamen katiliyorum.
Pandora'nin kutusunu acmis kisiler olarak kapatmamiz mumkun degil, bundan sonrasi sana kalmis, ister don ister donme.

Bazen hic yurtdisina cikmamis olmak daha mi iyi olurdu diye dusunuyorum, o zaman hic bir sey dusunmeden -beyaz bir Turk'un dogal bir hakki gorerek- emniyer seridine dalinabilirdi, artik mumkun degil, her nerede yasiyor ve yasatiliyorsan...

zulfikar


diye imzalamak geldi icimden, nedense.

Ruty dedi ki...

Hah hah!... Hafiye'nin bu yazida tekrar ettigi soylemin orijinali ilk bana soylenmistir 2003 yilinda, Amerika'ya (onun yakinina) tasinayim diye: "Memleketin rakisi bogazi guzel, baska da bisiycigi yok" diye. Soylem mantikli geldi, ben de tasindim.

Sapti Hafiye, ben yerlestim amerikanya'ya, bu sefer de sen biraktin gittin. Ne guzel atliyordun kapinin onundeki sebil ucaklara, en azindan ayda bir yuzunu goruyorduk (Bilginize, Hafiye simdi de her gorustugumuzde TR'nin muhabbetti, ekonomik/is firsatlari hicbir yerde yok, hadi sen don artik" diyor. Dusunuyorum uzerinde cok ciddi, bu da mantikli geliyor cunku).

Uzun lafin kisasi, Duella'nin da dedigi gibi Hafiye manipulatif bir arkadasimizdir. Ben boyle ikna yetenegi gormedim, aman dikkat :)

Yesim Arpat dedi ki...

Sawyercım, alkol kullanımını abartan bir arkadaşımız olabilir misin? O uyandığında hissettiğin şeyler o sebepli olabilir. Over the counter doktorluğum da vardır :)

Düella ve Yonc'la memleket bırakılası mı konusunu dün gece 2'ye kadar konuştuk. Düella der ki yemek ve muhabbet hayatın %80'i zaten. O da doğru aslında.

Ruty, gel sen anacım. Herkes burdayken aklımız daha az orda kalıyor. En azından birbirimize ağlarız. Bir rahatlama ortamı olur.

Adsız dedi ki...

Beş On türbanlı ,ne ABD'yi ne de Avrupa'yı sallar!Ama bizi öyle bi sallar ki bi bakmışız şu anda İran'ın demokratikleşme çabaları içinde kendimizi buluvermişiz...İstermisiniz böyle olsun?Mollalarla mı yönetilelim çevremiz onlarla ve de içimiz onlarla dolu kaygımız bu yüzden Hafiye hanım.Özgürlükler dayatma ve de korkutmayla olmaz,yok sa isteyen istediğini taksın,kimin umurunda sevgiler...

Adsız dedi ki...

Memleketin yemegi guzel de, muhabbeti cekilmez oldu.

Futbolda avrupayi (yine) devirdik, ama avrupa da bizi bolmek icin durmadan calisiyor, abd desen kafamiza turban gecirdi (yoksa cuval miydi?), azinliklar desen bir yandan, ic ve dis dusmanlar elele vermis, zaten ayip diye birsey de kalmadi, batidan ahlaksizlik geliyor surekli. gey diye bir sey cikardilar, sehitler vermis irkima yakisir mi hic? arap dedigin seriati getirip kurmak istiyor ulkenin tepesine.

bazen kalkip, uzaklara, cok uzaklara, soyle taa ergenekon'a uzanasim geliyor. sahi oralar bizim degil miydi patron?

Dur bakalim, yemek olayini cozer, esi dostu da yanimiza alirsak, bize her yer memleket.