Cuma, Ağustos 18, 2006

Şıracının Şahidi

Bunların 5 +1 evleri vardı Şişli’de. Salon aslında bir dans pistiydi. Eskinin biz diyelim müzikholünden, siz diyin pavyonundan bozma bir ev. Dev evde kalan 5-6 adam. Net sayıyı ben de hatırlamıyorum. Onların da hatırladıklarını sanmıyorum. Hatırladığım şey evdeki telefondu. Telefon, evden de yaşlıydı ve parmağını delikli rakam dairelerine sokup numarayı çevirdiğin cinstendi. (Amerikancada buna ‘rotary phone’ denir ama Türkçesini bilmiyor ben). Telefonun bir başka işkence fonksiyonu da kablosundaki temassızlık yüzünden neredeyse ahizeyi telefona yapıştırmak durumunda eğilip büküldüğünüz konuşma halleriydi. Tahayyül edebildin mi, bilmiyorum.

Neyse, gel zaman git zaman, küçük beylerin kimi evlenir, kimi askere gider, kimi artık palazlandığı için tek başına oturmaya karar verir, kimi Amerika’ya mastıra gider, vs. Yavaş yavaş evden çıkarlar. Önce çıkanlar ‘nasılsa son çıkan evsahibine haber verir’; son çıkan ise ‘nasılsa öncekiler haber vermiştir’ mantığıyla hareket eder. (Yakında yayınlamayı düşündüğüm ‘Alışamadım’ isimli eserimde Türklerin iletişim sorunu ana tema olmaya adaydır; hep birlikte göreceğiz.) Ersin, arabasını satmış, parasını fonlar alsın satsın diye bankacı Taş’a teslim etmiş, askere gitmiştir. Daha evvel Taş’a birkaç kez uyarı mektupları cinsinden şeyler gelir ama kaale almaz. Ta ki maaşına haciz konana kadar. Telaşla aradığı insan kaymaklarından, ödemediği kira borcuna dair mahkemenin haciz kararını uyguladıklarını öğrenir. Henüz askerde üçüncü gününde, ortamına adapte olamamış Ersin’e telefon eder ve paralarına el koymak durumunda olduğunu çünkü kira borcu ödeyeceğini bildirir. Bu işe bozulan Ersin, ödemek yerine mahkeme kastırır. Ayakları her daim masada duran ve argo el kol hareketlerinde usta, malın gözü bir avukatla konuşulur.

Avukat: (Parmaklar içe bükülmek suretiyle avucunun içini Ersin’e ileri geri göstererek) Sizden o paraları çatııır çatırrr alırlar, ooolum.
Ersin: Ama ama ama...yapabileceğimiz bir şey yok mu?
Avukat: Sen git o evi morospularla, mezevenklerle doldur. Evsahibinin başına bela olsunlar. Adam kurtulmak için paradan caysın. Tek çaren o.

Ersin’in o sektörde de tanıdıkları vardır ama Taş’ın sağduyusuna yenik düşer. Evsahibi kiranın üstüne eve zarar verdikleri için de suçlar bizimkileri. Haklıdır sahip aslında. Evarkadaşlarının biri çok fena aşık olmuştur. Aşkını odasının duvarlarına, tavanlarına yazmıştır. Evsahibi boya badana masrafından yılmıştır. Ersin mahkemede- bu sefer- yalan söylemeyi becerir. “Valla billa yazı yazmadık duvarlara, Hakim Bey” der; fakat -bu sefer de- işe yaramaz. Öyle ya da böyle avukat haklı çıkar. Kira borcunu çatır çatır öderler. Hem de ekibin geri kalanına ulaşamadıklarından beşe değil, ikiye bölerek.

Sen onları tanımadığından bu hikaye sana anlamsız gelebilir. Ben gülmekten ağladım oysa. Trajedilerimize kahkaha atmayı kaçırmışım. Arayı çok açmış olsam da yetişmeye çalışıyorum işte koşar adım.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

yazdiklarini okuduk, yani haberin olsun...

cast'i pek tanimasak da olay komik.

o rotary phone'a (bak ben de bunu ogrenmis oldum) "cevirmeli telefon" mu denirdi, bizde?
BY, MK, birinizden birinin bilmesi lazim bunu...

Adsız dedi ki...

ı-ıh, bilemedim ben de. "çevirmeli telefon" fena durmuyo sanki... ötekisi "tuşlu telefon", o kesin de...

analog / dijital desek o da olmaz şimdi. bilemedim.

BY

OzlemPansiyon dedi ki...

yazar burada "sen" diye kime hitap etmektedir?

okuru ile senli benli bir iletisimi mi tercih etmistir, yoksa aslinda olaylar bir kisiye mi anlatilmaktadir?

ben de buna takildim:)

bi de KU ve BY ikilisinin bi seyi bilmemesine cok sasirdim. hayret yani. bu durumda kesin MK son noktayi koyar (tabii ki internetten biraz destek alarak).

Adsız dedi ki...

once ayrilanlarin "nasilsa sonrakiler haber verir" demesi bence gayet normal. Cunku daha evde oturan insan var, ne gerek var evsahibine simdiden soylemeye.

Ama en son ayrilanin (isim belirtilmemis ama Ersin veya Tas ikilisinden biri olsa gerek) "daha oncekiler haber vermistir" diye dusunmesi cok anlamsiz yani. Trajikomik bi vaka.

PS: tabii ki "cevirmeli telefon"du yani

Adsız dedi ki...

cevirlmeli telefon, askolsun yani. dak