Salı, Ağustos 01, 2006

Rastgele

Bip biip. Mesaj geldi. ‘En öndeyiz. Sahnenin solunda. Gel’, diyor Java. İlk kez halka karışıyordum bir konserde. Alışmak rahata, fena bir şey. Ihh-pardon-afedersiniz, derken bir yerde tıkandım. İlerleyememe noktamda kızın biri elindeki sigarasını sağa sola sallayarak, ‘Burada durabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun’ladı beni dublaj Türkçesiyle. Konserdeyiz. Binlerceyiz. Nasıl yani? Ben durmasam boşluğumu bir milisaniyede dolduracak yığınlara baktım. Haklısın, dedim ya. Kah o beni, kah ben onu ittirerek kaldım orada inat. Zaten konserlerde de bir eğlenememe gelir üstüme. İzlemeyi severim. Kalabalığın ortasından sahneye baktım işte. Etten duvarlar zıplarken sahne boğaza paralel değil de dik olsa daha iyi olmaz mıydı ki, diye düşündüm. Falan yani. Çekilmem. Hiç.

Çıkışta bari Java, dedim. Bul beni. Önce Binboa’nın önü, dedi. Sonra tekne, dedi. En sonunda cadde, dedi. Ulaştığım her noktadan Java’yı arıyorum. Bir başka noktaya yönlendiriliyorum. Ha, bir de azar işitiyorum üstüne. A, bir baktım Dilo ve Emre. Kurtarıcılarım diye boyunlarına sarılıp Java’nın yüzüne kapadım telefonu. Taksi bulmak mümkün değil. Otobüs ya da herhangi bir başka taşıt. Unutun. Araba ummuştum ama meğer Dilolar da motorla gelmişler. Motor dediysek, scooter.

Java’ya Bebek’e gidiyoruz, oraya gel, dedik. Ültimatom. Bizi gördüğündeki dehşet anında şunları döktü ağzından:
Anaaa, koca koca müdürler, direktörlersiniz bi de.

Niye mi? Scooter’a 3 kişi bindik çünkü! Kuruçeşme’den Bebek’e, dondurma yemeye tır tırr. Tehlikeli de olsa hayatımın en samimi, en eğlenceli, en manzaralı yolculuğunu yaptım ki! Java’nın bize atfettiği ‘koca koca’ sıfatlarını da geçelim. Kendisi bir işsiz güçsüz, ipsiz sapsız olduğu için bizi bir şey sanıyor. Ama dedim ona da. Bak ne hoş abisin. Eğitimin de güzel. Bi de elin ekmek tutaydı yazılırdık sana. O da intikamını yaşlı ve şişko olduğumu söyleyerek aldı. Bu artık kanıksadığım bir tokat. Buranın olayı da bu galiba. Allahtan Özlem kırmıştı o üçlü koltuğun yaslanma kolunu. Bilmeden oraya oturan Java’nın kafasına üç dikiş gerektiren hareket benden çıkmak zorunda kalmadı. Allahın sopası yok!

1 yorum:

OzlemPansiyon dedi ki...

inanmiyorum! yani benim kirik koltuk yuzunden java'nin kafaya 3 dikis mi atildi? hahaha. hic gulecegim yoktu:) kafalara dikkat!

jamaika'dan sevgiler.