
Ben ‘o kadar’da bırakıyorum ama Pippa vakasında dünyaya rezil olduklarından muzdarip aydın Türkler orada bırakmıyor. Pippa’nın katili odur budur, iğrençtir, pisliktir. Tamam, tamam. Bence de. Her ne gazına gelinmiş olunursa olunsun bir canlıyı öldürmek noktasına gelindiğinde adını koyamadığım ama belki de ‘vicdan’ denen şeyin devreye giremediği durum aklıma sığmıyor. Peki vicdan öğrenilebilir mi? Beslenip büyütülebilir, değişik formlara sokulabilir mi? Kesinlikle. Doğduğunuz andan itibaren şimdiki ‘iyi’ ve ‘kötü’lerinizden, ‘doğru’ ve ‘yanlış’larınızdan farklı şeylere iyi-kötü, doğru-yanlış denseydi sizin de vicdanınız bu yeni kavramlara göre şekillenirdi. Aklınızı yeterince eğitmeseydiniz, muhakemeniz zayıf kalsaydı bunlar yine etkilenir, değişirdi.
Pippa’nın katilinin vicdanının nerede bizimkilerden başkalaştığını tahmin edebiliyorum. Senelerce gazetelerde, filmlerde yabancı kadınların bozuk meşrepli, önüne gelenle yatan tipler olarak görmedik mi? Turist kızlar Türk erkekleriyle yatabilmek için koşmadılar mı sahillerimize? Tabii ki tecavüz edilebilir onlara. Çünkü aslında onların istedikleri şey de bu. Yine tarihimizde, tarihi filmlerimizde hin ve cin fikirli Katerinalar, Bizans kadınları Kara Muratların, Tarkanların kuyusunu kazmaya çalışmadılar mı? Onlar da bu kadınlarla sadece yatıp kalkıp gerektiğinde vurup kaçmadılar mı?
Sizin entellektüel vicdanınız bütün bunlarla eğlenmenize sebep olurken cahil vicdanlar bunlara gönülden inanıyor işte. Bu memlekette hala filmlerde kötü karakteri canlandıran oyuncular sokakta dayak yiyor. O yüzden bu kadar geniş cahil kitlelerin olduğu bu ülkede ne yazıp çizdiğinizin, ne sunduğunuzun çok hassas vicdani süzgeçlerden geçmesi gerek. Bu kitlelere cinselliği erkeğin zaferi olarak pazarlayarak -güya- kendilerini önemli hissettirtecek, onların Batı ve Batılılar karşısındaki ezik egolarını –güya- bu gazlarla giderecek bu medyanın günah listesi oldukça kabarıktır. Medyanın çarpık sunumlarının içselleştirilmesine sebebiyet veren geniş cehaletin sorumlusu bu sistemin savunucularının ise yatacak yeri yoktur.
4 yorum:
Gökhan Özgün'ün konuyla ilgili yazısı.
ne guzel yazmis diyorum bravo..
En favori yazarımdır. Tavsiye ederim. Çarşamba, Cuma ve Pazar günleri Radikal'de yazıyor.
Ohei!
Ozgun'un yazisi guzelmis, evet. Ben Hafiye yazisini daha cok begendim ama!!!
kthnxby.
Yorum Gönder