Cumartesi, Mart 13, 2010

İnat Beyinde Başlar

Aylar önce Şövalye’ye bir mesele yüzünden kızmıştım. Kızarken de biraz öfkeyle gardrobun kapağını kapamışım. Kapak yamuldu. Bizim evde hiçbir şey tamir edilmediği için yamulduğuyla kaldı tabii. Berlin’deyim. Zaten buz gibi havada bin tane toplantıya koşturuyorum. Bizimki bana mesaj attı. Bu gardobu da kırdın da, hiç hoşuma gitmiyor da, hede hödö.

Hikayenin eskiliği bir yana, hamileyim de. Hamileleri üzmemek, yormamak gibi genel bir yaklaşım vardır toplumlarda. Ne zaman hamile kalsam kuzu Şövalye canavar kesiliyor. Yolda yürürken Obama’ya rastlasa bile on dakika sonra unutup, kimdi o? diyebilecek adam beş ay önceki kızgınlığıma takıp bundan sonra sakin biri olmam konusunda bana trip yapıyordu. Bir kere beni niye kızdırdığını hatırlarsa haklı olduğumu tekrar ve tekrar ispatlayacağım haberi yok. Ona sakin diyenlere de yeterin diyesim var haliyle. Sessiz direniştir kendisi. Sakin olan inadı.

Dedim yeter. Bana bir daha mesaj atma. Senle dönene kadar konuşmuyorum.
Ertesi gün bir dünya şşşş, bak ne diycem içerikli mesajlar attı messenger'dan. Hiçbirine yanıt vermedim.
Döndüm, hiçbir şey yokmuş gibiydi. Eski muhabbet.
Ertesi sabah uyandık, kahvaltı yapıyoruz.

Şövalye: Burnumdaki deviasyon için tomografi çekmişlerdi.
Hafiye: Eee?
Şövalye: Doktor beyninde bişi gözüküyor, dedi.
Hafiye: Eeeee?
Şövalye: Beyin MR’ı çektir, dedi
Hafiye: Çektirdin mi?
Şövalye: Evet.
Hafiye: Eeeee?
Şövalye: Ya bilmem, çok işim vardı gidip almadım. Bişi olsa arar, söylerlerdi heralde.

O dakika kalkıp MR’ını aldık hastaneden. Bir dünya MR yığının arasından günlerdir teslim alınmayan dosyayı çıkarttık. Hiç kimsenin kontrol edip bizi aramışlığı falan yoktu tabii ki. Bir ön tanı vardı dosyasında rapor niyetine. Beyninde 4,5 * 2,2* 2,6 cm büyüklüğünde bir kütleden bahsediyordu. Teratoma, meningioma ya da epidermoid falan olabilirmiş. Kulak burun boğazcısına koşturduk hemen. Adamı beklerken deliler gibi blackberry’mden bu tip tümörleri gugılladım. Doktor, “Beyninde tümor gözüküyor”, dedi. “Bir beyin cerrahına görünmenizi tavsiye ederim”.

Cumartesi’ydi. Hastanede muayene için beyin cerrahı yoktu. O hastaneyi bu hastaneyi aradım ve Maslak’ta bir beyin cerrahı hocadan iki saat sonraya randevu alabildim.

Şövalye, hava güzel diye cerraha gitmek istemedi; onun yerine gezmek tozmak istedi. Pazartesi öğreniriz nasılsa, dedi. Bu güzel günü mahvetmek istemiyormuş. Anı yaşamalıymışız konulu şeyler attı tuttu. Bir de ben Berlin'deyken onunla konuşmadığıma uyuz olup karşılığında doktora gitmeme konusunda inat etti mi? Tam oldu.


İstemediği hiç ama hiçbir şeyi yapmadığını söylemiş miydim? Kimin iyiliği için olursa olsun. Yapmaaaz. Ama bir cinnet herşeyi çözdü. Hastanenin önünde ufak bir sinir krizi geçirdim. Sakin bir insan olmam konusunda uzun nutuklara yine ve yeniden başladıysa da bebeğe bir şey olmasın diye zorla benle doktora geldi bari.

2 yorum:

Oyuncak Tren dedi ki...

Bey'inin inadı hakkındaki bu yazı devam etsin, MR çektirdiği hastanenin başhekimi, radyologu, Board'u felan kırıp, dökmediniz mi? :)

Yesim Arpat dedi ki...

Bizimki öyle gitmiş, 'ben beyin MR'ı çektiricem' demiş, çektirmiş. Bir doktor referansına/ismine bağlı olmadan. Dolayısıyla herhangi bir doktorun bunun peşine düşmesini bekleyemeyiz.
Buna rağmen Şövalye'nin 'kötü bir şey olsaydı ararlardı' demesi tuhaf. Kim arayacaktıysa? Resepsiyonist değil heralde.