Cuma, Mayıs 19, 2006

Hafiye Alış-verişte

Bu kesin donme isi cok sizofrenik bir hal. Kapatilacak bir suru hesap var. Bir de zamanlama ekstra onemli. Evim bayagi bosaldi. Arabami satmaya calisiyorum simdi. Bir abi duymus geldi. Turk. 50lerinde. Hali vakti yerinde sanirim. Kizina alacakmis arabayi. Bizim cocuklardan duymus satilik oldugunu. Geldi uc bes konustuk. Bana 'dealer ne verirse aynini veririm' dedi. Euee, bakariz, dedim, gitti. Hergun ariyor simdi. Teklifi degisik de degil. Her aradiginda ofkeleniyorum. "Dealer ne verirse aynini vereceksen ben neden sana vereyim arabayi be adam? Ne kankamsin ne akrabam. Seni tanimam, etmem. Sana iyilik borcum mu var? Dealer en azindan sak diye sayacak parayi elime. Hem de daha guvenilir. Simdi bir de senin cekinle/bankanla mi ugrasicam?" demedim ama kibarca, uygarca demeye getirdim. Israrla anlamiyor. Artik o kivama geldi ki dealerdan daha cok bile odese satmiycam ona. Gicik oldum. Az daha israr etse Seinfeld'e sezonluk diyaloglar cikacak meydana.

Evi satin alan lezbiyen cift --evin duvarlarinin dili olsa da konussa artik--anal kisilikler cikti. Yok pervazin kiyisindaki siyrik, yok dus basliginin damlatan gevsekligi, yok klimanin esit uflemeyen havalandirma duzenegi, yok tel kapinin solmus rengi, yok kapi kolunun siyrilmis yaldizi...icime fenaliklar geldi. Hergun eve bir usta geliyor, biri gidiyor. Elden cikan paranin haddi hesabi olmadigi gibi ben geriye dogru herseyi hatirlayip kendime hayiflaniyorum. Ben bu evi gordum ve aldim. O kadar. Millet boyle inceliyor. Isin garibi benim beyaz esya sigortam varmis iki yillik. Firin da calismiyordu. Insan yeniler, di mi? Unutmusum sigortam oldugunu.

Kitaplarim tam 120 KILO cekti--ki bir kismi gitmis hali bu. Annem okuduklarini birak, dedi. Aglamakli oldum. M-Bag dedikleri seye kasicam artik. Su Amerikan postasiyla aylarca suren kargo opsiyonu. Umarim bir sey olmaz. Bir yandan TR'de hicbir sey yokmus gibi bir alisveris seysi geldi ustume. Acaba diyorum adaptor madaptor takip DVD player, sac kurutma makinesi ve sac masami getirsem mi? Bir kere bu kadar kisa surede sacimi kurutan makine ben hic gormedim. Bu sac masasindan TR'de yok. DVD player da canavar...Ben tam dayaklikim galiba.

Su esyaya baglanma seysi Fight Club'i animsatiyor. (Heyoo, sonunda ben de Fight Club'i izlemis biri oldum da referans bile gosteriyorum) Sahip oldugun seyler arttikca ozgurlugun ya da hareket etme alanin daraliyor, diycektim.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Kıtapları M-bag'le gonder. Sıgortalat. CD'ye de izin veriyorlar. Benim kitaplar sapasaglam geldi Almanya'ya. Ama bır arkadasımın Mbagiı Turkiye yollarında kaybolmustu. Amrikan postası sorumlu cıktı. 1 sene takipten sonra parasını verdiler. Kucuk kutularla gonder. Biri kaybolsa da, oburleri gelir. Fiyat farkı olmuyor. Once postaneye git. Stıckerları al. Doldur. Kitapları kutuda hıc bosluk kalmayacak sekılde doldur ki ezilmesinler. Sakın Postal Service'in kutularını kullanma. Super dandikler. Kutuları aynı tarihte teslim ediyorsun. Her biri ayrı haftalarda geliyor ama. Ama digerlerinden cok ucuz. Ben 80 pound mu ne kitabı tasidim. Yaklasık 70 dolar verdim galiba. Aysudak