Cumartesi, Mayıs 27, 2006

Hafiye Toplanıyor

Toplanmak benim gibi yapışkanlar için uzun iş. Bir çekmecenin toplanması bir akşamımı alabiliyor. Hiçbir ıvırı kıvırı atmamışlığım bir yana kimi zamazingoların paketini bile bozmadan tutmuş olmam cabası.
Memleketten 'yeni çıkan ne varsa hepsinden ver abı' diye aldığım ve çoğunu dinlemediğim CD'leri, izlemediğim filmleri bıraksam mı, bırakmasam mı diye düşünedürdüm. Bazılarını nasılmış bakıym dinliyim de öyle karar veriym, diye dinledim de. Ebru Gündeş'in 2004'te çıkardığı, Bize Mutluluk Yakışır isimli albümü de bunlardan biriydi. Her şarkıya üçer beşer saniye tahammül ederek 1-3-5 fıt fıt fıt ilerledim. Gıy gıy gıy arabesk buldum albümü o kısa geçişlerde. Sekizinci şarkı durulası çıktı. Bir eller havaya mucizesi. Tezahürat olası, rebound ettiresi, 'arkanı dön ve çık/istenmiyorsun artık'in ağır alaturkası:


Gün gelecek devran dönecek

Kahpe felek bana da gülecek
Sen mi vardın şimdiye dek?
Tek tabanca da yaşar bu yürek

A, dedim ya. Bayağı bir geç geldi ama iyi geldi. Hani şarkılardan hissi yönler çizmek garip bir dürtüdür yurdum insanında. Vakti zamanında bulsaydım Neden Bütün Arızalar Beni Buluyor kitaplarına gerek kalmayabilirdi. Dedim, bu albüm benle gelsin. Belki lazım olur. Tedarikli gitmek lazım. Terapötik malzeme nihayetinde.
Sonra ya salla, dedim. Bunlardan memlekette dolu. En kralını her gece git, tepine tepine çal, söyle.
Hem bir dakka ya. Sadece moralim bozulduğunda kullanılmak üzere bir şey götürüyorsam moralimin bozulacağına inanıyorum da demektir. Bu inanç bu başlangıca yakışmıyor. (Breh breh breh) Götürmiycem. Bırakıyorum.
İyi de neden illa ki bir mesajı olsun ki şarkıların? Ritmine elini kıçını salla, gitsin. Geri koyuyorum.

Bu anlamsız muhasebe yarım saat sürüyor. Annem odaya giriyor:
-Ne durumdasın?
-Euee, sadece beş cd'yi ayıkladım.
-Aferin, diyor. Aferin yani. Hiç anlamıyorum, nasıl kazandın da nasıl bitirdin o okulları bu mıymıylıkla? Hiiiç.

Ben de anlamıyorum valla. Hem de hiççç.

Hiç yorum yok: