Pazartesi, Mayıs 07, 2007

Kaşıntının Son Hali

Günlerdir bu meseleyi pansiyonda, yolda sokakta kendi aramızda sözlü olarak da irdeliyoruz. Tartışma adabından yoksunlar tez zamanda olayı kişiselleştirerek kendilerinden farklı bir fikri savunanlara hakaret savurma eylemine düşerler. Tartıştığım insanlar arasında böylelerinin olmadığını bilmek beni inanılmaz mutlu ediyor. Tartıştığım insanlar her yaştan, her boydan, her kesimden de denebilir. Zira bütün haftasonu pineklediğim pansiyonun misafirleri kesim kesimdi. Bir kısmı çok şaşırıyor. Benim gibi ‘modern’ birinin nasıl olur da ‘onlar’ın tarafında olduğumu anlamıyor. Ben yanlış anlattığımı hiç sanmıyorum. Neden ısrarla yanlış anlaşılıyorum, anlamıyorum. Ben kimsenin tarafını tutmuyorum. Ben ideali tanımlıyorum. Demokrasi ve laiklik kelimelerinin anlamlarını biliyorum. Laiklik adına demokrasiye yüklenilemeyeceğini, çünkü laikliğin din ve vicdan özgürlüğünü ifade ettiğini, dolayısıyla laikliğin demokrasinin alt kümesi olduğunu, demokrasinin daha büyük şemsiye olduğunu söylüyorum. ‘Onlar’ın dini, vicdanı kapanmaya değil de ne bileyim mesela burunlarına halka takmaya, saçlarını mora boyamaya, çokeşli ve hemcinsli bir hayata inansaydı onları da savunurdum. Benim demokrasi anlayışımda herkese yer var.

Bana devamlı söylenen ‘onlar’ın benim anlayışımda olmadığı ve ‘biz’i yok etmeye yönelik eylemlerinin olacağına dair inançlar, ipuçları vs olduğu. Olabilir. Onların demokrasi anlayışında bana yer yoksa onları da eleştiririm fakat şimdiye kadara baktığımda attıkları her adım, meşru alanlarda atılmıştır. Dolayısıyla onlara cumhurbaşkanı olamamayı dikte edemeyiz. Birincisi, aslında zaten bütün bu konuşmalara gerek yoktur çünkü türbanlısı sarıklısı olsa da olmasa da zaten Türkiye’de demokrasi yoktur. Ülkeyi ordu yönetmektedir. 80 darbesiyle solcular dağıtıldı, sağcılar coşturuldu. Bugün darbe olsa ve sağcılar dağıtılsa belki 20 yıl sonra radikal solcular tekrardan dağıtılmak üzere yeni darbe ortamlarına sebep olacaktır. Her toplumda açığından koyusuna sağcısı, solcusu, dindarı, ateisti vardır. Olmalıdır da. Bunlardan birini kısmak, diğer tarafı şişirir. İkincisi, inatla seçim sistemindeki bozukluğu göstermek isterim. %10 barajıyla halkın sadece %55’i temsil edilmektedir. Halkın neredeyse yarısı temsil edilmemektir. Halkın yarısının temsil edilmediği bir meclisten çıkan her karar anti-demokratiktir, cumhurbaşkanı adayı kararı ne kulvarda olursa olsun. Üçüncüsü, ‘onlar’ın ‘biz de laikiz’ söylemlerini samimi bulmuyorsanız, ben de cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ortaya çıkan bütün kaosun cumhurbaşkanı adayının karısının başının örtüsünden daha başka bir şeye dayandığını samimi bulmuyorum. Kendini ‘aydın’ ilan eden ve bayrağa sarılarak Atatürk ilkelerine sonsuz bağlı olduklarını gösteren halkımız -özellikle gençlerimiz- nedense kılık kıyafet devrimine gösterdikleri duyarlılığı dil devrimine gösteremediklerinden imla ve ifade yanlışlarıyla dolu pankartlarını, notlarını, mektuplarını internet ortamında toplumsal sorumluluk edalarında yaymaya devam etmekteler. Aydınlığı kıçına başına endekslemiş bu zihniyete darbeden, şeriatten, laiklikten, demokrasiden zırt zurttan bağımsız derinden üzülüyorum.

‘Sosyal içerikli’ yazıları kendimi tutamadığımdan yazıyorum. Çok da beğenmiyorum zaten yazdıklarımı. İçeriği tamam da bahsettiklerim böyle ne bileyim, el yordamı, iç kazıntısı şeyler. Öyle örnek mörnek de veremem zaten tarihten, politikadan. Bilgim pek kısıtlı zira. Ama "AklımaGelmişken"de çok sevdiğim bir arkadaşımın bu konuda 'en' olmuşluğunu gururla izliyorum. Bende püskül püskül sallanan ipler onda bir güzel bağlanmış ve çok da iyi ifadelenmiş. O, bu konunun uzmanı bir siyaset bilimcisi. Yakın zamanda onu daha geniş okurlarının, dinleyicilerinin, izleyicilerinin içinde alkışlayacağıma eminim.

10 yorum:

Adsız dedi ki...

O senin dediğin barajla;%33%5 temsil ediliyoruz farkındaysan!Ve de bu temsil oranında bir parti anayasayı değiştiriyor!Orada mısın hala sen?Senin fazla uçmaktan;Beynin sulanmış....TR'de yaşıyoruz kızım ABD'de değil!Üç beş türbanlı ABD'ye AB'liğine söker mi?Sallarlar mı?Kendine gel:Olan bizlere olacak...

Adsız dedi ki...

Sana acaip sinir oluyorum!Bulsam seni bi kaşık su da boğarım!Tak bakalım türbanı;Üstelik te bu yaz sıcağında....Bana ondan sonra konuş:Hafiye Hanım taktınmı türbanı?Takmadan konuşması kolay!...Bikini giyme bu yaz;Tesettür mayosu giy!No'lucak canım!... NASIL OLSA DEMOKRAT'IZ

Adsız dedi ki...

Internet takilmis sanirim, birisi 1950lerden kalma yorumlar yapiyor bu blog'da.
1. Fazla ucmaktan beyin sulanmaz.
2. ABD'de yasayarak da beyin sulanmaz.
3. Baraj "bizim" (CHP ne kadar benimdir, oraya girmiyeyim) yuzdemizi koruyor diye baraj iyi bir sey degildir.
4. "Bikini giyme bu yaz, tesettur mayosu giy": breh, breh ve breh. Hayirdir arkadasim, adamlar 3 senedir iktidarda, bikinili ve mini etekli insanlarin sayisinda aciklarin sayisinda gozle gorulur bir azalma mi var? Hatta ben 2006/2007 magazin sezonundaki kadar donsuz insani ve seluliti bir arada gordugumu hatirlamiyorum. Merak etme sen, bikinililer azalmaz.

Sana not: Ben de cok ucuyorum, beynim sulanmis olabilir, kaale alma beni.

Bi not daha: Blogun 2. ve 3. cumleleri sana sesleniyor. Mutlu et hafiye'yi sen de ne olur.

Adsız dedi ki...

Sen her siyaset bilimi okuyanı memleketin halinden anlıyomu sanıyosun?Öyle olsaydı Papa'da müslüman olurdu:Ne olcak canım sonuçta demokratız...Her fikre saygı duymak lazım!HAFİYE BAŞINI ÖRTSENE!ÖRT !ÖRT!ÖRT!..........F

Adsız dedi ki...

sana SALAK demekte çok haklıymışım MURTAZA!Sana göre ne olacak?Nasıl olsa başını örtecek sen değilsin!Pişsin anasını satayım diyosun!...Ama o pişenlerin içinde annenle kızkardeşin de olabilir!Hadi yelpaze al onlara MURTAZA!IIIIMMMM.......

Adsız dedi ki...

1950'LERDE TESETTÜR MAYOSU DİYE BİŞEY YOKTU MURTAZA!O DEDİĞİN AKP'LE GERÇEKLEŞTİ!SİZİN GİBİ NE OLDUĞU BELLİ OLMAYANLARIN SAYESİNDE!.............

Adsız dedi ki...

nefis olmus burasi...

Adsız dedi ki...

"Birincisi, aslında zaten bütün bu konuşmalara gerek yoktur çünkü türbanlısı sarıklısı olsa da olmasa da zaten Türkiye’de demokrasi yoktur."

Alex: Ha sunu bileydin!

"Bana devamlı söylenen ‘onlar’ın benim anlayışımda olmadığı ve ‘biz’i yok etmeye yönelik eylemlerinin olacağına dair inançlar, ipuçları vs olduğu. Olabilir."

Alex: Bu kadar mi? bu kadar basit mi: "olabilir?" ne olabilir hafiye? hic dusunduk mu bunlari? mesela gercekten dusunceleri buysa ne olabilir? ben de cok demokrasi asigiyim, ama gercekten dusunceleri buysa ve demokrasi agaci ardina siginiyorlarsa neler olabilir? hic dusundun mu? Sirf korkmamaliyiz neler olacagindan diye bu risk goze alinir mi?

Adsız dedi ki...

bazi arkadaslar kanada'daya kacmissiniz, zaten burdan gitmissiniz, demokrasiyi hazmedememissiniz seklinde yorumlar yapiyor!

Biz bi yere kacmadik! Gayet demokrasinin besiginde yasiyoruz. Hala burdayiz, size de bu ulkeyi kaptirmayacagiz! Murtaza efendinin utopik duslerinin nerede sonlanacagi cok belliyken, Hafiyanimin bunlara sessiz kalmasi beni uzuyor!

Kimse demokrasiden korkmuyor Hafiye ve Dak! Biz de onu istiyor ve ozluyoruz! Dusuncelerinizi en icten alkisliyoruz, cunku biz de zaten onu istiyoruz! Bize gerizekali muhamelesi yapmanizin geregi ne? Herkes bu kadrolasmadan ve din simsarlarindan korkuyor! Bence utopik demokrasi ve sekularizm konsepti yerine, din simsarligina, kadrolasmaya ve AKP hukumetine deginin artik!

alex

Adsız dedi ki...

Valla Hafiye, izleyici kitleni bir anda artirdin anlasilan.
Kimdir bu anonim katkilar? Anonim oldugu icin ne dilbilgisi ne imla, ne insaf-izan hicbir sey yok...
Gecelim...

Valla Alex'cigim haklisin aslinda en kotu ihtimalin ne olabilecegini de dusunmek lazim, zaten ondan korktugumuz icin AKP'ye oy vermiyoruz, yoksa o en kotu ihtimal tail-risk'i olmasaydi basardik AKP'ye oyumuzu biz de, tabii Turkiye'ye gidebilirsek.

Ama ortada iki ucu boklu degnek durumu var, su askeri-burokratik yari-diktatorluk duzeninden AKP'den daha fazla nefret ediyorum, zira bu adamlarin demokrasi yada laikligi korumak gibi bir derdi yok. Tek derdi kendi avanta ve avantajlarini kollamak, kendi guclerini korumak. (Anayasa Mahkemesinin en son Emekli Sandigi ve Cumhurbaskanligi ile ilgili kararlari bunun en buyuk kaniti) Eminim kendi aralarinda "bu ulkeye seriat gelecekse onu da biz getiririz" diye konusuyorlardir. Yani bence bu adamlar seriatin falan onunde stratejik bir engel degiller, su an islerine oyle geldigi icin oyle davraniyorlar, ruzgar guclu bir sekilde donerse hemen AKP'ye yanasirlar merak etme. Ve Turkiye'ye seriat gelecekse gercekten de AKP veya Erdogan eliyle degil su anki askeri-burokratik elit eliyle gelecektir...

Neyse biraz koptum galiba, ama ne diyeyim ne haliniz varsa gorun dinsizin hakkindan imansiz gelir diyelim. Hangisini hangisine uygun gorurseniz....
Cumhur-CHP-asker-YOK-AnayasaMh ittifakina karsi AKP. Ne diyelim tencere yuvarlanmis kapagini bulmus, yiyisin bakalim. Biz de 10bin km'den seyrediyoruz...

Saglicakla,

Hafiye umarim bu atesli ve daginik yorum icin kizmadin.